Ender Erdemil: Enflasyon düşer mi? | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM 
Ender Erdemil: Enflasyon düşer mi?

 

Ender Erdemil’in Kaleminden

Dolar geçtiğimiz gün 4.97 TL’yi gördü.

Maliye ve Hazine Bakanı “Doları düşüreceğiz” demedi. “Enflasyonu düşüreceğiz”  dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:”Enflasyonun nedeni yüksek faizdir.” Dedi.

Doğru yaklaşım Maliye ve Hazine Bakanından geldi. Kur artışının da yüksek faizin de nedeni enflasyondur.

Enflasyon bir ekonomide mal ve hizmeti fiyatlarının sürekli artmasıyla kendini gösterir. Akşam yatarsınız, sabah kalktığınızda bakarsınız ki cebinizdeki para bir önceki günde aldığı kadar mal ve hizmet satın alamıyor.

Dolar ve Euro kurları da bu nedenle yükseliyor. Yani onlar da piyasada alınıp satılan mallardır.

Sanayi devrimi dönemi ve sonrasında yatırımcılar para kullanmak için sermaye sahiplerine faiz öderlerdi. Faiz paranın fiyatıydı.  Ekonomiler büyüyüp, bankacılık sektörü de gelişince para da piyasada alınıp satılan bir mal haline geldi.

Her işin başı paraydı. Bu yüzden para ve parayı yönetenler, dünyada yürütülen her işin başına geçtiler.  Artık tüm ekonomi, ürettiği katma değerden bir bölümünü faiz, bankacılık işlemlerini bedeli, komisyon vb. adlar altında parayı yönetenlere veriyordu. Parayı yönetenlere para vermeden iş yapmak olanaksız hale gelmişti…

Güçlü ekonomilerin paraları, Ülkelerin birbirleriyle alışverişte kullandıkları para haline gelmişti. ABD Doları bu boyutu biraz daha aşıp, ABD Merkez Bankasının tam denetiminden çıktı; dünyanın parası haline geldi. Sadece ABD Merkez Bankasının para politikalarından değil, dünyadaki para hareketliliğinden de etkileniyordu…

Türkiye; Kemal Derviş’in ekonominin başına sardığı “borcu borçla çevirme” politikasıyla ekonomisini yabancı paraya, ağırlıklı olarak da ABD Dolarına bağladı.

Dolarla borçlanıyor, Dolarla alıyor, Dolarla satıyordu. Ödeme günü geldiğinde Türkiye, borcu Dolarla ödüyordu. Yabancı yatırımcılar ( yanlış anlaşılmasın bu yatırımcılar parayla oynayanlar) Dolarla geliyor, kazandıklarını Dolar olarak götürüyorlardı.

Bu süreç yabancı parayı (sıcak para) çekme amacı taşıdığından döviz kuru gerçeğinden düşük tutuldu. Faiz yüksek tutuldu. Parasını getiren, Türkiye’de para kazandıktan sonra kur artışı riski olmadan parasını yabancı paraya çeviriyor, kazancını yurtdışına götürüyordu.

Kurun düşük tutulması; yerli malların, yabancı para cinsinden fiyatlarının, dışarıdan getirilecek malların fiyatından yüksek olmasına yol açtı. Girdi maliyetlerinin de sürekli yükseldiği göz önüne alındığında; yabancı kaynaklı mallar karşısında fiyat tutturamayan yerli üretici; işletmesini kapatıp, üretmek yerine ithal eder oldu…

Bu süreç, tarım ve hayvancılık dahil pek çok sektörde üreticilerin piyasadan çekilmesine yol açtı. Onların boşalttığı alan, yurtdışından getirilen mallarla  dolduruluyor. Artık gereksinim duyduğumuz hemen her şey iğneden ipliğe yurtdışından getiriliyor.

Bu gelişmeler ülkemizde şu sonuçları doğurdu:

1. Cari açık, yani ülkeye giren yabancı para miktarıyla ülkeden çıkan yabancı para arasındaki fark yapısallaştı. Üretim yapmak için bile yurtdışı kaynaklı mallara gereksinim duyan bir ekonomide bu kaçınılmazdı.

2. Borçlanma yapısallaştı. Üreterek katma değer yaratamadığımızdan cari açığı kapatmak, borçların geri ödemeleri, dışalım vb her şey borçlanılarak karşılanır oldu. Üreterek yaratamadığımız katma değerin eksiğini borçlanarak karşılar olduk.

3. Tüketim harcamalarına dayanan büyüme politikası, bütçe disiplinini sarstı. Bütçe açıkları yapısallaştı.

Cari açık, büyüyen borç ve bütçe açığı sarmalının sonu enflasyondu. Son üç yıldır enflasyon etkilerini ağırlaşarak gösteriyor.

Dolar kurundaki yükselişin önemli nedenlerinden biri de bu. Bunun yanında dış borç ödemelerinin ve yabancı yatırımcıların Türkiye piyasasından ayrılma isteğinin Dolara talebi artırmış olması da başka nedenler. 

Ekonomide dengeler bozulduğunda bundan ilk etkilenen yabancı para olur.

Doların yükselişi, ülkedeki mal ve hizmet fiyatlarının yükselişine neden olmanın yanında yabancı parayla borçlananların da borçlarının TL cinsinden maiyetini artırır.

Doların TL karşısında fiyatını düşürmenin en önemli yolu faiz artırarak TL tasarruflarının getirisinin Dolardaki kur artışının üzerinde olmasını sağlamaktır.

Yani faiz enflasyonun nedeni değil, sonucudur…

Şimdi geldik can alıcı soruya: Enflasyon düşer mi?

Hükümetin yapması gereken en önemli iş dış borçları zamanında ödeyebilmek için kaynak bulmaktır.

Bunun için: (başka önlemlerin yanında)

.1. Borçlanır. Ancak borç büyüdüğünden ödenebilirliği de zorlaşmıştır. Faizi de buna göre yüksek olacaktır. Bu durumda, borç ödemek için alınan borcun kendisi ve faizi borcun büyümesine yol açacaktır.

2. Vergileri artırır. Vergilerin artması, mal ve hizmet fiyatlarının da yükselmesine yol açacaktır. Tüketicinin alım gücü düştüğünden toplam talep azalırken, fiyatlar artışını sürdürecektir. Alışılmadık bir durum. Küreselleşme sürecinde sık rastlanır oldu.

3. İmar affı, özelleştirme, borç yapılandırması gibi çarelere başvurur. İmar affı, kentleri ucubeye çevirir. Özelleştirme işsizliği artırır.

4. Kamu harcamalarını kısar. Büyüme bundan olumsuz etkilenir. Piyasada daralmaya yol açar. Ama yapılmalıdır.

Koşullar ortada. Enflasyonun nedeni klasik iktisatta anlatıldığı gibi ekonominin dengelerini bozulması değildir. Borçla yaşayan, borçla büyüyen ekonominin borcu çeviremez hale gelişidir.

Hükümetin büyüme hedefinden vazgeçmeden enflasyonu düşürmeye çalışacağı anlaşılıyor. Bunun olmayacağını hep birlikte göreceğiz.

Bakanın yapısal reformdan kastı, üretimi artırmaya yönelik önlemlerse, bunlar da kısa dönemde enflasyonu durdurmaya yetmez. Ama yapılması gereken budur.



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA