Rahip Brunson olayı ile ilgili aklıma geldi. Daha Cumhuriyet kurulmamıştır. Kurtuluş savaşının yönetildiği Ankara'ya İngilizler çok ünlü bir casuslarını gönderirler. Mustafa Sagir isimli bu casus Aslen Hintli bir müslümandır. Hint Müslümanlarının temsilcisi olarak Ankara'ya gelir. Ankara hükümeti bu kişiye önem verir. Törenlerle karşılar. Mustafa Sagir, Hintli Müslümanların para ve silah desteğini sağlayacak kişidir. Bu kişi Atatürk'le görüştürülür. Ancak Atatürk anında bu kişiden şüphelenir ve takip edilmesini ister. Nitekim Sagir'in İstanbuldaki İngiliz yetkilileri ile gizli yazışmaları ele geçirilir. Derhal tutuklanır ve idam cezası alır. İngiliz dışişleri bakanı Lord Curzon bizzat devreye girer. İngiliz hükümetinden büyük baskı gelir. İngiliz vatandaşının asılmaması için dünya basınında kampanyalar yapılır. Güya Mustafa Sagir masum bir din adamıdır.

Ancak Mustafa Kemal; Türkiye'nin kararlığını gösterir. 25 Mayıs 1921'te Mustafa Sagir Ulus Meydanında asılır.
--------------
Atilla İlhan Şairdi, Romancıydı, Senaristti, Düşünce adamı idi. Gerçek bir aydındı, taklitçi değildi, ayağı bu topraklara basan bir devrimciydi. Kemalistti.. Onu hep sevdim. Mümkün olduğunca okumaya, takip etmeye çalıştım.. Düşüncelerinin ve aydın tavrının yeterince değerlendirilmediğine inanıyorum.. O da rüzgara karşı yürüyenlerden biriydi çünkü. 
Ama aşk adamıydı öte yandan. " ben sana mecburum'un" yazarıydı. "Ayrılık sevdaya dahildir" demişti. " Ne kadınlar sevmişti, zaten yoktular". 11 ekimde öldü. Nurlar içinde yat Kaptan..-
--------------
Arbel, Mersin firması. Baba İbrahim Arslan'dan başlayarak adım adım büyüme öyküsünü biliyorum. Mersin'den doğup ülkeye ve dünyaya açılan belki de tek firmamız. Tek Markamız. 
Yılardır aynı olumsuz haber ısıtılıp ısıtılıp piyasaya sürülüyor. Eminim, bu haberlerin sık sık basında yer almasını Arslan kardeşler bile anlam veremiyorlar, "başımıza niye bunlar geliyor" diye düşünüyorlardır. Çünkü kimlerin ayaklarına bastıklarını, hangi çıkar çevrelerinin kendilerine neler yapabileceklerini kestiremiyorlar. 
Bir kere, acı bir gerçek ama, bu denli büyüyen firma ya merkezini İstanbul'a almalı ya da İstanbul basınınıyla çok iyi ilişkiler kurmalı. İstanbul basınına, elbette yönlendirmelerin etkisiyle, bir Mersin firması çok rahat ezilecek bir firma gibi görünüyor. 
İkinci nokta, bu kadar büyümesine rağmen firma proaktif iletişim yürütemiyor, prestij ve itibar yönetimine dikkat etmiyor, genellikle savunmada kalıyor, çıkan olumsuz haberleri yalanlamayla yetiniyor. 
Elbette bir de Mersinlilerin bu markaya sahip çıkma sorunu var. Unutmayalım, bir kent Markalarıyla büyür. Bu olay Arslan kardeşleri aşan bir olaydır. Hepimiz bu firmaya destek olmalıyız. Yalan haberlerin ters tepeceğini göstermeliyiz.
------------
Bu kadar da olmaz, ilk defa midem bulandı. İnönü'nün resmini gösterdiler ya, bu kadroda tıynıyet diye bir şey olmadığını anladım. Be adam o resim Amerika'da çekilmiş, İnönü Türk ve Amerikan bayraklarını birlikte sallıyor. Ne var bunda..
Erdoğan Özür dileyecek, beni yanıltılar diyecek. Yoksa emin olun bu lekeyi çıkaramaz.
--------
Sansürcü CHP'liler ve yeni Medya

Her türlü toplumsal gelişme ve özgürlüğün temelinde iletişim özgürlüğü vardır. Basın demokrasinin olmazsa olmazı derken bu kastedilir. Bilgi ve fikir akışının olmadığı yerde demokrasi olmaz, bu bir.
İki: günümüz teknolojisi sosyal medya'yı ortaya çıkarmıştır. Sosyal medya yeni bir medya türüdür. Klasik medya'da bilgiler ve fikirler tek taraflı verilirdi. Yeni medya etkileşimli, çift taraflı, anında etki ve tepkisini gördüğün bir medya türüdür. Hiç kimse bu medya türünden kaçamaz. Burası bir anlamda er meydanıdır. Yani tek taraflı yönlendirme ve propaganda dönemi yeni medya ile kapanmıştır. Yeni medya herkese iletişim özgürlüğü getirmiştir. 
Bizim kendisini MUSA zanneden TAŞ'kafalar bu gerçeği göreceklerine, yani yeni medyaya ayak uyduracaklarına sosyal medyada yazma baskısı yapıyorlar insanlara. 
Burası kişi hak ve özgürlüklerine uymak, hakaret etmemek ve iftira atmamak kaydıyla her şeyin yazılıp çizildiği yerdir. Kardeşim, haklıysan, kendine güveniyorsan burda olacaksın. 
Baskıyla insanları susturacaklarını zannedenler her zaman yenilmişlerdir, yine yenilecekler. Onları CHP içinde de olmaları kurtaramayacak, CHP de bu TAŞ'kafalardan kurtulacak merak etmeyin..