Aytuğ Atıcı Aday adayı manifestosunda: “Özgürlükçü bir yaklaşım üzerinden çok kültürlü, çok dilli ve çok kimlikli yaşamı birer zenginlik olarak görerek, birlikte yaşamı temel alıyorum.” Demiş.

Özgürlükçü, yani liberalmiş.
Yaşamımız zaten çok kültürlü. Kimse kimsenin kültür faaliyetine karışmaz. Kimse kimseye neden zılgıt çektin diye sormaz. Cem edene karışılmaz. İngilizce, Fransızca şarkılar nasıl söyleniyorsa, Kürtçe türküler de söylenir (Yeter ki terör örgütüne övgü olmasın) Bunlar zaten kişilik haklarıdır. Anayasanın güvencesindedir. Anayasaya uygun davranılması yeterlidir. Yeni bir düzenleme gerektirecek koşullar yoktur.
Resmi dilimiz Türkçe’dir. Eğitim ve resmi işler Türkçe yürütülecektir. Bunun dışında herkes istediği dili konuşabilir. Buna engel yoktur. Mahkemelerde Türkçe bilmeyene çevirmen sağlamak esastır. 
Çok dilli ifadesi açıklama gerektirmektedir.
Bizim kimliğimiz Türk vatandaşı kimliğidir. Atıcı, Türkiye vatandaşlığı altında etnik kimliklerden söz ediyor olmalı.
Atıcı’nın bu sözlerinden; önce milleti etnik parçacıklara bölüp, böldüklerini birlikte yaşatmayı amaçladığını anlıyorum.
Bu durumda Aytuğ Atıcı’nın yolunun büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolla ilgisi yoktur.
-----------------------------------------------------------------------
S. Arabistan Veliaht Prensi yandı. 
Kaşıkçı cinayetinden sonra Trump kimbilir kaç para isteyecek onlardan...
At bir sakal konuyu kapatalım...
-------------------------------------------------------------------
CHP'de demokrasi aşkı depreşti. Örgütler eğilim yoklaması (önseçim gibi bir şey) istiyorlarmış. Gerçek demokrasi aşkı mı? Biraz "duygusallık" karıştı mı işe bilinmez.
Ama alın size aşık olduğunuz demokrasi. Yazalı çok oldu. Eskimez. Eskimeyecek. Eskitmeyeceksiniz...
--------------------------------------------------------------------
Yakın geçmişte Büyükşehir belediyesini arkasına alıp Mersin Hayvan Dostları Derneğine saldıranlar Büyükşehir belediyesinin hayvanları korumaktan aciz buna rağmen burnundan kıl aldırmayan olduğunu yeni mi anlamışlar?
Siz onları; ayaklarına dolaşan, Demoklesin kılıcı gibi üstlerinde duran, sürekli hesap soran dernekten kurtardınız. Hayvanların yaşadıklarından cümleniz sorumlusunuz.
Önleyebilir misiniz? Sanmam.
İtibarlı olsanız çok etkili olabilirdiniz.
İtibarınızı iki torba mamaya ve belediyenin özel muamelesine sattınız.
Yalakaların, itibarı olmaz.