Ahmet Taner Kışlalı, CHP'nin milletvekilliğini ve bakanlığını yapmıştır. Atatürkçü öğretinin hocasıdır. Atatürk ve CHP üzerine yüzlerce makalesi ve kitapları olan biridir. 
O bu düşünceleri ve yazıları yüzünden öldürüldü. Ve üstelik katilleri bulunmadı.
Sizce o CHP tarafından böyle mi anılmalıydı. Onun ölüm yıldönümü böyle zevahiri kurtarma cinsinden bir kaç face yazısı ile geçiştirilmeli miydi? Partinin nasıl yönetildiğini buradan anlayın.. Mesele bu işte..
--
"Kemalizm, geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür." Eğer gerçekten Ahmet Taner Kışlalı'yı anmak istiyorsanız, bu sözünü unutmayın yeter. Taner Kışlalı bu düşünceleri için öldürüldü, asıl bu noktayı unutmayalım..
--
Dünyanın her yerinde öğrenci andı vardır. Andımıza sahip çıkalım.. Andımıza karşı çıkanlar, bu sözlerin neresi kendilerine batıyorsa söylesinler bilelim, kimin ne olduğunu anlayalım.. Andımız turnusol kağıdı olacak herkes için. İzleyeceğiz.
--
Yılların siyasetçisi bunlar. Adaylar. Yığınla para harcıyorlar. Gelgelelim tanıtım ve propaganda işini bir türlü doğru dürüst yapamıyorlar. Hala babadan kalma, kulaktan duyma yöntemlerle hareket ediyorlar. İletişim artık bir bilim. Bu işin profesyonelleri var. Onlarla çalışın.. Her reklamcıyım, hele bu ara moda olan" her sosyal medyacıyım" diyenlere çalışmayın. Daha önce ne yapmışlar bir bakın. 
Bir de çevrenizi saran çok bilmiş siyaset esnaflarından uzak durun. Artık yıpranmış, klişe haline gelmiş sloganlardan vazgeçin. Ne o hala, "Çare var," "derman bende". teşhis tamam, sıra tedavide" türünden sloganlar. 
Siz milleti hasta filan mı zannediyorsunuz. Ya da hangi seçmen en baştan hasta olduğunu kabul ederek yanınıza gelir. 
Seçim umut ve heyecan, gelecekle ilgili güzel beklentiler demektir. Bunları verin insanlara. Biraz yaptığınız işi ciddiye alın lütfen..
--
Parizyen kadın
Parizyen denilince bir çorap markası akla gelir. Aslında kendine özgü tarzı olan Parisli kadınları anlatır. Zaten anlamı da Parisli kadın demektir. Paris deyince moda akla gelir. Ama Parizyen kadın modayı takip etmekten çok yaratan kişidir. Parizyenlik bir ruh halidir. Özgür ve kendine güvenen kadının duruşudur. Sade, rahat, keyfine düşkün kadındır parizyenler. Yerinde duramaz, çok gezer. Alışverişi sever. Politika, kültür ve sanatla ilgilidir. Çantasında her zaman okuduğu bir kitap bulunur. Mini etek ya da dekölteyi baştan çıkarmak için değil, özgürlüğünü vurgulamak için tercih eder. Bir tişört, bir kotu kendilerine yakıştırmasını bilir. 
Her kadın gibi, parizyen kadının da çelişkileri vardır. Ancak Parizyen kadın bunu farkındadır. Sevmediği bir huyu da olsa değiştirmek istemez ve çalişkileri ile yaşamayı sever. Parizyen kadın sıkı feministtir ama porno izlemekten de geri durmaz. Bir yandan diyet yapar, akşam olunca rakı ya da votkacıdırlar. Sağılıkları için temiz havaya çıkarlar ama püfütpüfür sigara içmekten de geri kalmazlar. 
Aşkı da çok severler ama çabuk terkederler, bu konuda acımasızdırlar, çünkü aşka aşıktırlar daha çok. Egoisttirler aynı zamanda. Herkese günaydın derler ama kimseyle konuşmazlar. 
Parizyen olmak için Pariste yaşamaya gerek yok. Sayıları az da olsa her yerde görebilirsiniz. O nedenle Parizyenlerden kendinizi koruyun derim. Ama şu ana kadar onlardan kendini koruyabilen bir erkeğe rastlanmamıştır.