Açıklamasında çocuk cezaevlerinin acil olarak ıslah edilmesi gerektiğini söyleyen Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, cemaat kurslarında Cumhuriyete karşı kin ve nefret duyan nesil yetiştirildiğine vurgu yaptı. Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Burcu Düzen ise, çocukların her türlü şiddetten ve istismardan korunmasının giderek zorlaştığının altını çizerek, yasaların kâğıt üzerinde kalmaktan öteye gitmediğini söyledi.

“AİLELERİYLE BİRLİKTE CEZAEVİNDE CEZA ÇEKEN ÇOCUKLARIMIZ VAR”

Mersin Barosu Yönetim Kurlu, çocuk hakları merkezi üyeleri ve avukatların katılımıyla Mersin Baro Odası’nda yapılan basın açıklamasında konuşan Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, 21. yüzyılda hala çocuk haklarının tartışma konusu yapılmasını ve çocuk hakları ile ilgili herhangi bir ilerleme kaydedilememiş olmasını üzüntüyle karşıladıklarını ifade ederek,  “Özellikle ülkemizde başta olmak üzere dünyada çocuk gelin, çocuk istismarı ve çocukların savaşlar nedeniyle yerinden, yurdundan, köklerinden koparılma sorunları vardır. Ülkemiz, dış göçün en fazla yer aldığı bir coğrafyada bulunmuş olması nedeniyle de, bu sorundan en fazla etkilenen ülkedir. Komşularımızla yaşanan savaşlar maalesef ülkemizde çocuk istismarının, çocuk hakları ihlallerinin en büyük nedenlerinden birisi olmuştur. Ülkemizde çocuk cezaevleri ciddi anlamda bir sorundur ve çocuk cezaevlerinin öncelikle ciddi anlamda ıslah edilmesi gerekiyor. Ayrıca aileleriyle birlikte cezaevlerinde ceza çeken çocuklarımız var. Sosyal imkânları hiçbir şekilde çocukların yaşamasına imkân vermeyen şartlarda, çocuklarımız cezaevlerinde aileleriyle birlikte aynı cezayı çekmek zorunda kalıyorlar” dedi.

“CEMAAT KURSLARINDA CUMHURİYETE KARŞI KİN DUYAN NESİL YETİŞTİRİLİYOR”          

Açıklamasında, kontrolsüz açılan cemaat kurslarına cumhuriyetimizin çocuklarının emanet edildiğini belirten Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Maalesef burada çocukların beyinleri yıkanıyor ve Cumhuriyete karşı kin ve nefret duyan bir nesil yetiştiriliyor. Bu da ciddi sorunlardan bir tanesi. Devletin bu konuda çok ciddi eğitim, sosyal ve ekonomik politikalar geliştirmesi gerekiyor. Bu şartlar altında zor bir süreçte Dünya Çocuk Hakları Günü’nü sembolik olarak da kutlamaya çalışıyoruz ama biz yine de elimizden geldiğince mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

AV. BURCU DÜZEN: “ÇOCUKLARIN GELECEĞİ ÇALINIYOR”

Daha sonra konuşan Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Burcu Düzen ise, “Sağlıklı ve huzurlu, refah düzeyi yüksek bir topluma kavuşma yolunun çocuklardan geçtiğinin bilinci ile 20 Kasım 1989'da Birleşmiş Milletler, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'yi kabul etmiş ve sözleşme 193 ülke tarafından imzalanmıştır. Sözleşme ile hiçbir ayrım yapmaksızın çocukların temel hakları güvence altına alınmıştır. Yaşama, sağlık hizmetlerinden faydalanma, eğitim görme, engelli ise gerekli yardımı alma, görüşünü bildirme, mensup oldukları din ve düşünce topluluğuna uygun yetişme ve ana dilini kullanma hakkı gibi temel hakları düzenlenerek, taraf devletlere bebek ve çocuk ölümleri ile çalışan çocuk sayısını azaltma için gereken tedbirleri alma, çocukları şiddetten koruma, çocuk taciz ve istismarını önleme, uyuşturucu ve diğer bağımlılık maddelerinden koruma, çocuğun üstün yararı için gerekli her türlü önlemleri alma, bu yönde gerekli yasal düzenlemeleri yapma ve uygulamaya geçirme yükümlülüğü getirilmiştir.

Gerek uluslararası, gerekse ulusal mevzuatta yapılan düzenlemeler karşısında ne yazık ki hala çocuklarımıza yeterli koruma sağlanamamaktadır. Bugün bile tartışmalı ve sürekli değişen bir eğitim sistemimiz mevcuttur. Eğitim sisteminin gerekli seviyeye çıkarılmaması, ülkenin gerilemesine neden olmaktadır. UNİCEF’in 2017 yılında yayınladığı ‘Geleceği kurma: Çocuklar ve Zengin Ülkelerde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ başlıklı raporda  Türkiye genel sıralamada 41 ülke arasında 36’ncı sırada yer alırken, ‘sıfır açlık’ kategorisinde 41 ülke arasında 40’ıncı sırada, ‘eğitim kalitesi’ nde ise en son sırada yer almıştır. Eylül 2018 yayınlanan “Çalınan Bir Gelecek: Genç ve Okula Gitmeyen Çocuklar” başlıklı raporda; Tüm dünyada, 5 ile 17 yaş arasında olup okula gitmeyen çocuk ve genç sayısının toplam 303 milyonu bulduğu ve her 5 çocuktan 1’inin okula gitmediği belirtilmiştir” ifadesini kullandı.

 “ÇOCUKLARIN ŞİDDETTEN VE İSTİSMARDAN KORUNMASI GİDEREK ZORLAŞIYOR”

Türkiye’de de hala binlerce çocuğun eğitim alamadığını, küçük yaşlarda ekonomik olarak sömürüldüğünü veya zorla evlendirildiğinin bilgisini veren Av. Burcu Düzen,  “Bugün Türkiye’de 2 milyona yakın çocuk işçi bulunmaktadır. Bu çocuklar, yasak olmasına rağmen en tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadır. En çok korunması gereken bireyler olarak; en korunmasız, en acımasız alanlarda, en ucuz işgücü olarak kullanılmaktadır. 15-17 yaş aralığındaki çocukların % 80’e yakını kayıt dışı çalışmaktadır. Yine özellikle kız çocukları ilköğretimden sonra okullarından alınıp zorla evlendirilmektedirler. Oysaki kız çocuklarının okullaşmasındaki oranın artışı anne ve bebek ölümlerinin azalmasını sağlayacaktır.

Bugün yasal düzenlemelerde yaşanan tartışmalar da dikkate alındığında çocukların her türlü şiddetten ve istismardan korunması giderek zorlaşmaktadır. Yasaları düzenlemek de sorunu ortadan kaldırmamaktadır. Bu yasaların uygulanmasını sağlayacak kurum, kuruluş ve kaliteli personel yetersizliği karşısında yasalar, kağıt üzerinde kalmaktan öteye gidememektedir. Eğitim hakkı elinden alınan, sağlıklı şartlarda yetişmeyen, istismara uğrayan bir çocuğun suça sürüklenme oranı da artacak; bu da toplumsal alanda suç oranının artmasına neden olacaktır” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’DE 3 BİN 13 ÇOCUK CEZAEVİNDE”

Adalet Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre; Türkiye’de 3 bin 13 çocuk cezaevinde olduğunun bilgisini veren Av. Burcu Düzen, “Bu çocukların 37 tanesi 0-6 ay arasında bebek, 743 tanesi ise 0-6 yaş arasındadır. Gerek anneleri ile birlikte cezaevinde kalan çocukların gerekse çocuk tutukevlerinde bulunan çocukların, gelecekte sağlıklı bireyler olabilmeleri için; yaşam koşullarının da sağlıklı hale getirilmesi ve gelişimleri için hapishane ortamından ayrılarak topluma kazandırılmaları gerekmektedir. Ülkemizdeki ve dünyadaki en büyük sorunlardan biri de savaşlar nedeniyle yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalan mülteci çocuklardır. UNICEF'in raporuna göre; bugün dünyada yaklaşık 50 milyon çocuk köklerinden koparılmış durumdadır. Çocuklar, geçiş yaptıkları ve sonunda ulaştıkları ülkelerde de çoğu kez ayrımcılığın hedefi olmaktadır.  Şiddet, korku ve zorluk dolu ortam içerisinde birçok haktan yoksun kalan çocukların, suça eğilimli bireyler olma oranı da ne yazık ki yükselmektedir. Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak, çocuklara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi ve çocukların her türlü istismardan korunması için mücadele ederek çocuklarımıza sağlıklı ve mutlu bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz.

Sadece temsili bir günde değil her zaman çocuklarımızın yanında olacağımızı ifade ediyor; tüm dünya çocukları için savaşsız, sömürüsüz, sağlıklı ve umut dolu bir gelecek diliyoruz. Yarınlarımızın umudu olan çocuklarımızın Dünya Çocuk Hakları Günü kutlu olsun” dedi.