Demek ki gazete şakşakçı olunca yaşamıyor | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:21  BAŞKAN SEÇER, ‘TARSUS KARBOĞAZI ÇEVRE FESTİVALİ’NE KATILDI  10:10  GEZEGENEMİZİ KURTARMAK İSTİYORSAK DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEĞE GEÇİŞ KAÇINILMAZDIR  21:40  GAZETECI A. VAHAP ŞEHITOĞLU, KıZ KARDEŞINI KAYBETTI  21:57  MERCAN’DA BİR İLK: ‘GECE GÖZLEM ETKİNLİĞİ’  21:35  ŞEHITOĞLU, DURAK’A TAM DESTEK VERDI  10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı 
Demek ki gazete şakşakçı olunca yaşamıyor

 

TANJU CILIZOĞLU

Yıl 1952... Haydarpaşa Lisesi’nde öğrenciyim. Hikâyeler yazıyorum. Bunlardan “Sevda Tepesi”ni Vatan gazetesine gönderdim. O yıllarda Ahmet Emin Yalman’ın sahibi olduğu Vatan gazetesinin genel yayın yönetmeni rahmetli İhsan Ada.


TANJU CILIZOĞLU

Kendilerini hiç tanımıyorum ama gazetenin haftalık Pazar ekinde hikâyeler yayınlanıyor.

Ben de hikâyemi gönderdim.

Her Pazar sabahları bayiler daha gazete paketlerini açmadan başlarında dikiliyor, hüzünlü bir heyecanla bekliyorum.

Yağmurun çiselediği bir pazar sabahı Vatan’ı aldım. İlavede koca bir sayfa benim hikâye. O anı yaşadıkça her defasında hâlâ amatör bir hazzın soluğunu alıp veriyorum.

Gazeteden iki tane satın aldım. Param o kadar. Eve koştum, gazeteyi yere yaydım, uzandım. Keyifle okuyorum.

İLK YAZIM

Bir süre sonra farkına vardım ki anacığım da yanımda. O da eğilmiş benimle gazeteyi okuyor. Sonra göz göze geldik. Ana oğul birbirimize sarıldık, anamın gözlerinde saklamaya çalıştığı yaşlar.

O gün yaşamımın rotası çizilmişti. Gazeteci ve yazar olacaktım.

Üç gün sonra eve geldiğimde Vatan antetli bir zarfı annem yatağımın örtüsü üzerine koymuş. Soluk soluğa zarfı açtım mı, parçaladım mı bilmiyorum. Zarfın içinden Vatan gazetesinin yayın yönetmeni İhsan Ada imzalı bir mektup çıktı.

“Gazetemize gönderdiğiniz hikâyeniz yayınlanmaya değer görüldü ve yayınlandı. Yeni yazılarınızı tekrar görmek dileğiyle” diyen mektubun imza sonrası altında bir not: “Yayınlanan yazınızın telifini almak için lütfen muhasebemize başvurunuz.”

Vatan gazetesini 1917 yılında Asım Us’la birlikte ilk kez yayınlayan Ahmet Emin Yalman
İki gün sonra çantamda gazete Babıali’nin yolunu tuttum, Vatan gazetesine gittim, muhasebeye çıktım.

Yaşlı bir hanımefendi beni güler yüzle karşıladı, çekmecesinden hemen bir zarf çıkarıp verdi.

On lira telif ücretinin stopajını keserek bana sekiz yüz seksen kuruş ödeniyordu. Ve daha ötesi: “Bir dakika bekleyin müsait iseler sizi yayın yönetmenimiz İhsan Ada görmek istiyor” dediler.

Muhasebeci, Ada’ya telefon etti, konuştu. Telefonu kapattı ve: “Sizi bekliyorlar, yandaki merdivenlerden hemen birinci kata çıkınız, karşınıza gelen odadalar.”

Merdivenden çıkar çıkmaz karşıma gelen odanın kapısında yayın yönetmeni yazıyordu. Heyecanlı mıyım, ürkek miyim, soluksuzluğum korku mu, sevinç mi bilmiyorum.

Odanın kapısını çalıyorum, zayıf kısa boylu, gözlüklü biri beni karşılıyor. Son derece sıcak: “Buyurun, oturun. Size çay ikram etmek istiyorum.”

Şimdi hatırlamıyorum o zaman da duydum ama ne dediğini çıkaramadığım bir süreç yaşandı. Çay gelene kadar bir şeyler soruyor ve kendilerine cevaplar veriyorum.

Bir süre sonra izin istedim. İhsan Ada o haddeden geçmiş, Girit kültürünün olanca zarafetiyle beni kapıya kadar uğurluyor.

Sersem sarsak, bir büyük şişe içmişçesine yalpalayarak Babıali yokuşundan iniyorum. Hacıbekir’den anneme yayınlanan ilk yazımın telifiyle kaymaklı lokum alıyorum. Edirnekapı tramvayına binerek, eve geliyorum. Vatan benim ilk yazımın çıktığı ve ilk telif ücreti aldığım gazete.

YALAKA GAZETE SATMAZ

Gazetenin ana ürünü “HABER” dir ve “HABER” tarafsızlık ister. Taraflı, yanlı yazdığınız hiçbir duyuru, bilgi haberleşemez.

Gazetelerde yorumu sadece köşe yazarları yazabilir. O yorumların da özgün olabilmesi için, estetik olması, estetik olabilmesi için de asla yalaka olmama kuralı evrensel bir kuraldır.

Buna uymayan gazete vasfını kaybeder. Yalakalaşır. Yalakalar bile bu tür gazeteyi kabul etmezler, okumazlar.

Yalaka gazeteler kabul görmez. Kabul görmeyen gazete satmaz. Satılmayan gazete basılsa bile okunmaz. Yoktur. Yani yaşamaz. Bayide boy göstererek satmayan gazetelerin zararına merkez bankaları bile dayanamaz.

4 Kasım 2018 Pazar günü haftada bir “VATAN”ı ek vererek yoğun bakımda tutmak isteyen Milliyet gazetesini satın aldım. Bu çaba bile Türk basın tarihi için nasıl bir süreç yaşandığının kanıtı. Yüz karası.

1 Kasım günü VATAN kapandı ve onu oksijen çadırına alan Milliyet gazetesi şimdilik yaşamını sürüyüp sürüklediği için bu çabasını bile saygıyla karşılıyorum. Uzun zamandır ilk defa Milliyet gazetesini satın alıyorum.

Gazeteyi gözden geçirince oradaki genç meslektaşlarımın nasıl bir hüznü dokuduklarını, nasıl acı çektiklerini birebir yaşıyorum.

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı, Milliyet yayın yönetmeni yapın sanırım “Bu kadar uysal, haber tercihinde bu kadar taraflı ve ülkenin yaşadığı kara günleri böylesine pembeye boyamasını” beceremez. Altmış beş yıllık meslek hayatımda çalıştığımız gazetelerin tabularından gelen kısıtlamaları hep yaşadık. Bu doğaldı. Tekrar ediyorum:

VATAN’IN KAPANMASI

Oysa bugün kendilerini esir alan yandaşlığa mahkûm olan o gazetelerin başına AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı genel yayın yönetmeni yapsanız, bugün basının düştüğü hüzünlü çarpık durumu kendisine bile kabul ettiremezsiniz.

Meslek yaşamımın vitrininde duran Vatan gazetesinin kapanması ve aynı kaderi paylaşarak aynı yolu yürüyen bir başka gazetenin kendisini oksijen çadırına almasını altmış beş yıl sonra yüreğim daralarak yaşıyor ve izliyorum.
Vatan’ın 1 Kasım 2018 son sayısı
İnanıyorum ki ölçüsüz yalakalığa duçar olan ülkenin gazeteleri, çok kısa zamanda Vatan’ın akıbetine düşecekler. Ve onları oksijen çadırına bile alacak bir yandaş gazete bulunamayacak.

Bu öngörüm bir tahmin değil, bir gerçek.

Her pazar gazetelerimi aldığım bayiye gittiğimde gördüm ki Hürriyet gazetesi satılmadan önce benim bayime diz boyu gelir ve öğlene kadar satılır, biterdi. Bugün Hürriyet satıldıktan sonra gördüm ki aynı bayiye artık sadece beş Hürriyet gazetesi geliyor. Ve o beş gazetenin de bir kısmı iade ediliyor.

Gazetenin okunması için ilk temel kural yalaka olmamasıdır.

Bilinsin ki yalakalaşan gazeteleri yalakalar bile okumuyor.

Vatan gazetesini 1917 yılında Asım Us’la birlikte ilk kez yayınlayan Ahmet Emin Yalman



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA