Kadın gazeteci olmak | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM 
Kadın gazeteci olmak

 

Meltem ŞAHİN

16 yıl önceydi… Türk Dili ve Edebiyatına gönül vermiş idealist bir gençtim...

Mersin’de bir derneğin açtığı para ödüllü makale yarışmasında Mersin birincisi olmuştum… Bu benim yaşadığım belki de ilk başarı, ilk adım, ilk basamak olmuştu; sonu hüsranla bitse de…

Yarışmadan kazandığım 250 lirayla 70 makaleden oluşan yazılarımı bir kitapta toplamayı planlıyordum. Dernek bana bir plaket verdi ama para ödülünü maddi imkânsızlıklar nedeniyle veremeyeceğini iletti. Hakkımın gasp edildiğini düşünerek, hakkımı ararken, kendimi Kanal 2000’in kapısında buluverdim…

Sonuçta basın halkın sesiydi, kimsesizlerin kimsesi, haklının yanında, haksızın karşısındaydı…

Hakkımı aramak için kapısından girdiğim medya sektörü, o gün benim yuvam oluverdi… Sevgili İsmail Sağlar ve Nebahat Demir’in elimdeki mavi dosyayı alıp, yazılarımı okuyup, “gel kendi haberini kendin yap” dediklerinde şaşırdığım kadar tarifi imkansız bir duyguya kapılmıştım…

Dünyanın en güzel mesleği teklif edilmişti bana… “Doğru olmak, dürüst olmak, cesur olmak, bağımsız olmak, tarafsız olmak” gibi yüce değerleri içinde barındıran bu mesleğe hiç düşünmeden adım attım 16 yıl önce…

Belki kader ama ilk kazandığım parayı alamasam da, bana çok şey kazandıran bu mesleği kazanmıştım o yarışmanın karşılığında… . 2 gün sonra Kanal 2000 Televizyonunda işe başladım. Bu mesleğe başlamamdaki tetikleyici unsur oldu İsmail Sağlar ve Nebahat Demir. Her ne kadar o zamanlar “Boyum kadar kamerayla çekim yapıyorum. Yoruluyorum. Omuzlarım ağrıyor” diye söylenip dursam da, sonrasında anladım ki; emeğin değerini, sabretmeyi ve vazgeçmemeyi bana orası öğretti. O yıla kadar televizyonlarda izlediğim, radyolarda dinlediğim ya da gazetelerde okuduğum birçok olayın içinde buluverdim kendimi bir anda…

O günlere kadar alnımıza yazılan “Sen kadınsın, çizgini bil” yaklaşımı beynimin içinde duvarlara çarpıyor, nerde nasıl davranmam gerektiğini bilemiyordum…

Mersin’de bir erkek mesleği gibi görülen bu sektörde 3-5 kadın vardı…

Fakat müdürümün kadın olması beni azimlendiriyordu…

Kanal 2000’de doldurduğum 4 yıl benim için ikinci başarıydı. Kendimi sektöre kabul ettirmiş ve artık teklifler almaya başlamıştım. Televizyonun ardından radyo ve gazetelerde çalıştım. Yıllar ve mesleki kazanımlar birbirini kovaladı…

Onurlu ve gururlu bir meslek olduğu kadar meşakkatli bir meslekti gazetecilik…

Geriye dönüp bakıyorum da; ne çok şey biriktirmişim acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle... Mersin’in tarihe geçen o sel felaketinde mikrop kapmış ve günlerce hasta yatmıştım... Yazdığım haber spotunda harf hatası yapmışım diye yediğim okkalı fırçaları, VHS kasetlerin havalarda uçuştuğu günleri yaşadım. Sarı saman kâğıtlarına yazdığım haberler defalarca kez yırtıldı, aynı haberi 20 kez tekrar tekrar yazdım. Petrol tanklarıyla ilgili haber yapmak için gittiğim Karaduvar’da 3 eli sopalı adamın saldırısına uğradım. Birkaç küçük sıyrıkla kurtuldum ama karnıma atılan tekmeleri hiç unutmadım. Aylarca maaşlarımızı tam alamadığımız zamanlar yaşadık. 6 ay boyunca evimden işyerime her gün yürüyerek gidip geldim. Elbette daha pek çok şey var hafızama kazınan ama ben en çok bu saydıklarımı unutmadım. Çünkü tüm bunları yaşarken, ‘kadın gazeteci’ olduğum kimsenin aklına gelmedi! Hiç kimse “Gazetecilerin çalışma koşulları zaten ağır, kadınlar için güçlükler çoğu kez iki katına çıkıyor” demedi. Ama ne zaman ki, yönetim kadrolarında yer almaya başladım; o zaman cinsiyet ayrımcılığı başladı. Eşitsizlik baş gösterdi. Belki bu yüzden kentte gazeteciliğe devam eden bir avuç kadın kaldık. Direnenler kaldı, direnemeyenler sektör değiştirdi. Ki Mersin’in gazeteciler arasında mesleki dayanışmanın sıfıra indiği bir kent olması nedeniyle, kadın gazeteciyle tokalaşmayan protokol mensupları dahi bu yüzden yadırganmadı. Kadın olmanın kaderi bu sanırım. Ve bu sadece mesleki yaşamda değil, hayatın her alanında maalesef böyle. Toplumda, siyasette, işte, evde ve hatta ‘kadın sürücü acemiliği’ tanımlamasıyla trafikte bile…

Ama bir avuç kadın gazeteci olarak kalsak da; haklarımızı, başarımızı ve gücümüzü görmezden gelenlere, unutturmaya çalışanlara rağmen; varız, güçlüyüz, üretkeniz demeye devam edeceğiz!

***

Bugün 10 Ocak Basın Bayramını, gazetecilerin düşüncelerini yazdıkları ya da sadece habercilik yaptıkları için işlerinden kovulduğu, tutuklandığı, görevinin başında kalanların ise gerçek anlamda gazetecilik yapamaz hale geldiği bir dönemde karşılıyoruz. İster yaygın medyada, ister bizler gibi yerel medyada çalışıyor olsun; her gazeteci, ekonomik zorluklar ve güvencesizlik baskısını aynı şiddette hissediyor. Gazeteciliğin tam olarak yapılması, basının gerçekten özgür olması için; ülkenin demokratikleşmesi, yargının bağımsızlaşması ne kadar zorunluysa, gazetecilerin başta sendikal örgütlenme olmak üzere örgütlenmeleri, iş güvencesine kavuşmaları ve ekonomik olarak güçlenmeleri de o derece zorunlu. Ve bizler, bu şartların yerine gelmesi için var gücümüzle mücadele etmeyi sürdüreceğiz. 10 Ocak’ı kutlamıyorum. Ortada kutlanacak bir bayram göremiyorum. Ama kutlama yapabileceğimiz günlerin gelmesini umutla ve inatla bekliyorum.



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA