ürkiye'de en uzun hapis ( 22 yıl) yatan, en çok işkence gören, en çok acı çeken, yüz elliye yakın kitabı ile en çok fikir üreten bir sosyalisttir Doktor Hikmet Kıvılcımlı. Hep kendi yolunda gitti. Kimseye boyun eğmedi. Tam bir devrimciydi. Saygıyla anıyorum.
---
Cezayirlilerin Kurtuluş savaşı sırasında yaşadıkları katliamlar sırasında Sosyalist Mitterand Fransız Hükümetini bakanıydı. Yine Irak'ı işgal edilirken İngiltere Başbakanı İşçi partisi başkanı Tony Blair'di. Demem şu: Avrupa Sosyal Demokratları hiçbir zaman emperyalist politikalara ve sömürgeciliğe karşı çıkmadılar, onların sosyal demokratlığı hep kendilerine oldu. 

Biz ise mazlum bir ülke olarak Emperyalizme karşı Kurtuluş Savaşı verdik. Onun için bizimle onların arasında çoğu kez kan uyuşmazlığı vardır. 

Bu temel farkı göz ardı ederek batı taklitçiliği solculuk yapanlar hep çıkmaz sokaklarda bulur kendini. Olan da budur.
---
Cem evlerinin bu kadar siyasetin içinde olması size doğru geliyor mu, buralar inanç merkezleri.. Camilerin siyasetin içinde olmasına ne kadar karşıysak, Cem evlerine de karşı olmalıyız. İnanç merkezlerinin sadece kendi sorunlarıyla ilgili siyasetten talepleri olabilir, bunun dışında her şey laikliğe aykırıdır. Gelin bir daha düşünün..
---
Arkadaşlar kimimiz bilmeden, kimileri de kasıtlı olarak önemli bir yanlış yapıyor bana göre... Hain haindir. Hain'in Türk'ü Kürt'ü, Alevi'si Sünni'si olmaz. Kurtuluş savaşımızın başlangıcından bu güne kadar onlarca isyan olmuştur, hemen hepsi benzer tedbirlerle bastırılmıştır. Bir çoğu padişah yanlısı ve İngiliz işbirlikçisi bu isyanları yukarıda saydığım ayrıma tabii tutmak yanlıştır. Boluda ki Anzavur isyanına, Konyadaki deli baş isyanına Türk isyanı mı diyeceğiz. Uunutmayalım ki bağımsızlık savşımıza hainlik yapan Türkler, Kürtler, Alevi ve Sünniler Olduğu gibi, bu savaşta kurtuluşun ve Cumhuriyetin yanıda olan her kesimden insanlar vardır. Dersim ilk mecliste başta Diyap ağa olmlak üzere 6 miletvekili ile temsil edilmiştir, ve bizzat Atatürk'e korumalık eden 150 kişiden oluşan Zaza müfrezesi vardır. Ama isyancilar her zaman elbette toplumsal tabanını genişletmek için, sünni ise kendine yapılanı müslümanlara , Alevi ise yapılanların Alevi'lere, Kürt ise kürtlere zulüm yapılıyor diye göstermek istemişlerdir. Yok böyle bir şey. Hain haindir. Hainin Türk'ü Kürt'ü, Alevi'si Sünni'si olmaz.
---
Bu anıt bina CHP'nin mülküydü. Halkevleri CHP'nin yan kuruluşuydu. Başkanını CHP il yönetimi seçerdi. Ancak orada siyaset yapılmazdı.. Biçki dikişten elektrikçiliğe kadar meslek kursları verilirdi. Okuma yazma öğretilirdi. Müzikten, tiyatroya, resimden, heykele kadar bütün sanatlar uygulamalı olarak gösterilir, sanatçılar yetiştirilirdi. Danyal Topatan ve Atıf Yılmaz gibi snatçılar burada yetişti. Bütün sporlar yapılırdı burada. Sinema ve Kapalı spor salonu vardı. Köy gezileri düzenlenirdi. Mersin'in nüfusu 40 bin iken kütüphanesinden düzenli kitap alan 5 bin üyesi vardı. Ayrıca hemen her konuda seminer, konferans düzenlenirdi. Sonra DP tarafından kapatıldı, bütün mallarına el konuldu Halkevi'nin..Tıpkı Köy enstitüleri gibi yazık oldu..Mersin Halkevi'ni çok detaylı yazacağım ilerde.. Halkevi çalışmaları bilinmeden Mersin anlaşılmaz..Hala bazılarının bilerek Halkevi çalışmalarının üstünü örtmek istediğini biliyorum.. Tabii neden bunu yaptıklarını da..