Dünya gözünü son yıllarda Doğu Akdeniz’e dikti!

Nedeni beli.
Doğu Akdeniz’in jeopolitik konumu!
Dünyanın en zengin üçüncü enerji bölgesi olarak belirlenen Doğu Akdeniz, başta ABD olmak üzere Dünya devlerinin iştahını kabarttı.
Bu da bölgede Türkiye’nin durumunu yakından ilgilendiriyor.
Tabi ki yalnız Türkiye değil Yavru Vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de.
Bu konuda son yıllarda önemli çalışmalar yapılıyor.
Türkiye ve KKTC buradaki haklarını korumak için büyük çaba sarf ediyor.
Bunun sonucu Mersin’in önemi ve konumunun daha iyi ele alınması gerekiyor.
Kuruluşunun 30. Yılını geride bırakan Mersin Deniz Ticaret Odası, her zaman olduğu gibi görevinin bilincinde olarak, Doğu Akdeniz’in Güvenliği’ni Mersin’de düzenlenen Çalıştay’la kamuoyunun dikkatine sundu.
MDTO, Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu ve 21. Yüzyıl Planlama Grubu’nun ortaklaşa düzenlediği “Doğu Akdeniz ve Türkiye Çalıştayı”nda ortaya konulan bilgi ve belgeler gerçekten önemliydi.
KÜDENFOR direktörü emekli Amiral Cem Gürdeniz’in Türkiye’nin jeopolitik değil aynı zamanda ekonomik çıkarları için, “Devletin savunma ve dış politikası her yönü ile Doğu Akdeniz odaklı olmalıdır” sözlerini biraz açmak gerekirse;
Gürdeniz, Doğu Akdeniz’in 21. Yüzyılda Türkiye’nin en ciddi kriz alanı olduğunu vurguluyor.
Dahası, stratejik bölgenin KKTC, denize erişimi olan sözde Kürdistan ve enerji alanlarında Türkiye’nin jeopolitik ve ekonomik çıkarlarının kesişme noktasında olmasının önemine dikkat çekti.
İşte bu noktada Mersin bir kez daha öne çıkıyor.
Gürdeniz, Mersin’ in Kıbrıs Barış Harekatındaki önemini anımsatarak, “Mersin bugün yepyeni bir cephede farklı görevlere hazır olmalıdır. Yeni cephenin adı Mavi Vatandır” diyor.
Mersin’in hinterlandına dikkat çekerek öne çıktığın belirten Gürdeniz’in şu sözleri çok önemlidir.
“Doğu Akdeniz’deki Türk deniz gücünün Türkiye’nin geri kalanının kaderini etkiyeceği bir sürece giriyoruz. Mersin bu sürecin karadaki Amiral Gemisidir. Her yönüyle denizcileşmiş Mersin bu yüksek sorumluğu kaldırabilecektir!”
Bu bağlamda Mersin Deniz Ticaret Odası akla ilk gelen kurum oluyor.
Denizcilikle ilgili sorumluluklar…
MDTO Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu’nun sürekli dillendirdiği, “Türkiye’nin öncelikli sorunu eğitimdir” sözlerinin içi boş değildir.
Mersin, Denizcilik Eğitimi’nde geri kalmışlığını son yıllarda MDTO’nun girişimleriyle aşmaya çalışıyor.
MDTO’nun Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi’ni hizmete açması, Mersin Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksek Okulu’na yaptığı yatırım ve bu yıl başlatacağı Denizcilik Fakültesi inşaatı ile bu alanda önemli bir eksikliği giderecek.
Dahası Milli Güvenlik Kurulu kararıyla 1998 yılında Akdeniz’de bir tersane yapılması gündeme geldiğinde konuyu sahiplenen MDTO olmuştur.
Taşucu Seka Limanı’nda yaklaşık 100 dönümlük bir alan, MDTO’nun da ortağı olduğu AKTER tarafından tersane alanı olarak Özelleştirme İdaresi’nden kiralanmıştır.
2004 yılında tersanenin temeli atılmış, ama akıl almaz engellemeler nedeniyle 15 yıldır böyle önemli bir tesisin yapımı gerçekleşememiştir.
Lokmanoğlu, “Doğu Akdeniz’deki gelişmeler Türkiye’nin ve KKTC’nin geleceği ve güvenliği ile yakından ilgilidir!” diyerek,  konunun sadece kıyıdaş ülkelerin değil, kıyıdaş olmayan güçlerin de rekabet ve çatışma alanı içine geldiğine dikkat çekmiştir.
 
Sözün ÖZÜ;
Doğu Akdeniz ve Türkiye Çalıştayı, bir kez daha Mersin’in Türkiye için önemini ortaya çıkarmıştır…
Aslında aklı-selim STK başkanları bunu yıllardır dillendiriyor.
Mersin, Limanı ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den Dünyaya açılan en önemli kapısıdır!
Ve de stratejik önemi her geçen gün artmaktadır.
Bu gelişmeler iyi değerlendirilmelidir.
Emekli Amiral Cem Gürdeniz’in, Mersin’i Amiral Gemisi olarak nitelemesi tesadüf değildir.
“Amiral gemisi veya Bayrak gemisi, bir gemi grubunun komutanı tarafından gemi grubunu kontrol etmek için... en büyük, en hızlı, en iyi silahlandırılmış veya en iyi bilinen gemisi olarak da kullanılır. .”
Mersinliler olarak Amiral Gemisi’nde olmanın sorumluğunu yerine getirmek zorundayız!