Mersin’in son günlerde yaşadığı elim olaylardan hepiniz haberdarsınızdır.

Belediye binasında yaşanan patlama,

Su terfi birimlerine yapılan saldırılar…

Yaşadığımız bu olayları derin bir üzüntüyle takip etmekte,

Ve bir an önce bu olayların son bulmasını dilemekteyim.

Ancak, bugün bu yazıyı yazma sebebim bu olaylar değil.

Zaten bu olay için durumun daha vahim bir hal almamasını dilemekten başka denilecek pek de bir şey yok.

Ben bugün başka bir konuya değineceğim.

Yaşadığımız bu olayları, gazeteciler olarak halkımıza en doğru ve de habere yorum katmadan aktarıp sağduyu ortamı oluşturulmasına katkı sunmak mesleğimizin ana kuraldır.

En azından ben öyle sanıyordum.

Çünkü bazı meslektaşlarım ve kıyıda köşede kendisine gazeteci sıfatı tanımlayan kimseler halkı haber etmekten çok, adeta ortalığı yangın yerine çevirmekle meşgul.

Gazeteciliğin asli görevi olan halkı bilgilendirme gitmiş, deyim yerindeyse  halkı galeyana getirme çabasına dönüşmüş..

Sosyal medyada bu tarz yapılan paylaşımlar maalesef içler acısı.

A görüşünde olanlar saldırıları meşru kılıp, bunu bir hak arama olarak nitelendirmesi, B görüşündekiler ise olaylara Madımak benzetmesi yapması bence bu kente yapılacak en büyük kötülüktür.

Yaklaşık 35 yıldır bu mesleği sürdüren biri olarak, bu olayları derin bir endişe ile takip etmekteyim.

Burada hem onların bir ağabeyi, hem de bir meslek büyüğü olarak bir iki kelamım olacak.

İster kırılsınlar, ister darılsınlar.

Ancak bu iş böyle olmaz, gazetecilik böyle yapılmaz.

Bizler, bu görevi sürdüren basın emekçileri olarak,

Ya işimizi düzgün yapmalı, ya da bu diyardan gitmeliyiz.

Elimize aldığımız o kalemin kıymet ve önemini bilmeli, asli görevimizi unutmamalıyız.

Bizler,

Ne birer militanız,

Ne de savaş yanlısı.

Bizler, halkın gözü kulağı olmalıyız.
İnsanlara doğruyu göstermeli,

Halktan yana, haklıdan yana olmalıyız.
Gazetecinin sosyal medya deklanşörlüğüne soyunmasının da çok tehlikeli olduğu gerçeğini de göz ardı etmemeliyiz.
O yüzden siz siz olun,

Bu olayları haklı gösterip şiddetten yana olmayın

Ve de bu yapılanlara savaş damgası vurup halkı endişelendirmeyin.

Yok, ‘Ben yapamam’ diyorsanız da,

Siz en iyisi siyasete falan atılın,..
Boşuna ‘Basın emekçisiyiz’ diye de ortalık yerde dolanmayın

Bizden söylemesi…