CHP’DEKİ SON İSTİFALAR AÇIKÇA GÖSTERİYOR Kİ: | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM  09:27  FITCH BÜYÜKŞEHIR’IN KREDI NOTUNU B+’YA YÜKSELTTI  22:02  BAŞKAN SEÇER, TARSUS HALKı ILE IFTAR YAPTı  21:52  SEÇER: “BİZ HERKESİ KUCAKLIYORUZ, HERKESİ AİLEMİZDEN BİLİYORUZ”  21:39  MITOLOJIDEN GÜNÜMÜZE SAVAŞıN ANTROPOLOJISI  21:22  LEVE (YAŞA)! LEVE PALESTINA’NıN ÖYKÜSÜ  21:10  MERSIN SINEMA OFISI KENTI BEYAZ PERDEYE TAŞıYACAK  21:10  YEŞIL BÜYÜME VE MAVI EKONOMI ÇALıŞTAYı DÜZENLENDI   20:38  MTSO KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞMA GRUBU İSTANBUL’DAKI ÖRNEKLERI INCELEDI  20:28  ÖZYIĞIT “AVRUPA KADıN BASKETBOLUNUN KALBI YENIŞEHIR’DE ATACAK”  20:23  MESLEK LISELERINE SÜRDÜRÜLEBILIR GELIR KAYNAĞı SAĞLANMALı   11:37  BAŞKAN SEÇER, TARSUS HALKIYLA BULUŞTU  11:28  HALKKENT ÇOCUK GELİŞİM MERKEZİ’NDE SEVGİ DOLU ETKİNLİK 
CHP’DEKİ SON İSTİFALAR AÇIKÇA GÖSTERİYOR Kİ:

 

CHP’DEKİ SON İSTİFALAR AÇIKÇA GÖSTERİYOR Kİ:
BU İSTİFALAR, SÖZDE PARTİ İÇİ “DEMOKRASİ” ETRAFINDA DEĞİL, 
“YA ABD, FETÖ VE HDP/PKK!” 
“YA DA ATATÜRK, TÜRK MİLLETİ, TÜRK MİLLİ DEVLETİ!”  
ETRAFINDA DÖNÜYOR!

Av. İzzet Uludağ'ın Kaleminden 

      Başta Mehmet Ali Çelebi olmak üzere 3 milletvekilinin istifası, Atatürk ve emperyalizm arasındaki ülkemiz aleyhine var olan ilişkileri kavrayabilmek, CHP içindeki süreci anlayabilmek için çok iyi bir başlangıç olabilirdi.
      Facebook sayfamda "ATATÜRK, EMPERYALİZM, SÖMÜRGECİLİK VE DOĞU'NUN MAZLUM MİLLETLERİ" başlığı ile üç dört gün önce paylaştığım yazı ile bu üç vekilin istifaları ve sundukları gerekçeler arasında kopmaz bir bağ ve ilişki söz konusudur.
      CHP’li bazı arkadaşlar, bu istifaları doğru bulmuyorlar.
      Bazı arkadaşlar da, "Zaten bunları listeye almayacaktık. Giderse gitsin, ayrıca ortaya da herhangi bir şey koymamışlardı” diye küçümsüyorlar.
      Bu tutumların etkisi içinde olanlar, CHP'nin nerede durduğunu, nereye doğru evrildiğini görmeden, kavramadan, hiçbir şey tartışmadan yorumlar yapıyorlar.
      Ancak CHP'de esas sorun, bu kadar basit değildir!
     Hızla değişen ve İkinci Genel Başkanı Sayın İNÖNÜ’nün emperyalist ABD’ye karşı ifade ettiği gibi,” yeniden kurulan bir dünyada” CHP nerede yerini alacak? 
      Esas sorun, budur! 
      Bu nedenle ben, CHP'nin geleceğini düşünüyorsak, bu istifaların ve sunulan istifa dilekçesinde dile getirilen gerekçe ve parti üst yönetimine yöneltilen eleştirilerin üzerinde ciddi anlamda durmak ve yine ciddi olarak tartışmak gerekir diye düşünüyorum.
      Neden?
      Mesele, doğru bulup bulmamak ya da istifa edenleri küçümsemek olmamalı; öyle de değil zaten!
      CHP içinde bugün, farklı klik ve grupların varlığı, her kurultayda su yüzüne çıkıyor. Bunu reddetmek asla mümkün değildir. 
      Ayrıca 2010 yılından sonra, Sayın KILIÇDAROĞLU’nun “1930’lu yılların partisi değiliz.” sözü, 2014 yılında cumhurbaşkanı adayı olarak dayatılan EKMELETTİN İHSANOĞLU ve geçmişinde 2 Nisan 2003 tarihinde ABD Dış İşleri Bakanı Colin POWEL ile 2 sayfa ve dokuz maddelik devletten de gizli bir teslimiyet ve kölelik anlaşması yapan, ERGENEKON KUMPASI öncesinde “Bir savcı bulun, delillendirin”  diye talimat veren ABDULLAH GÜL’ün 2018 yılında CHP’nin cumhurbaşkanı adayı gösterilmek üzere hazırlandığı da unutulmuş değil. 
      Sadece bunlar bile bugünkü CHP üst yönetiminin ATATÜRK ve ALTI OK ile bir alakalarının kalmadığını açıkça ifade etmektedir. 
Ayrıca bilindiği gibi, Türkiye 1930’lu yılların başında başlayan planlı halkçı ve devletçi ekonomik model ile mucizeler yaratmış ve dünyanın en hızlı yükselen iki ekonomisinden biri haline gelmiştir. Uçak farikaları kurulmuş, sanayi ve tarımda görülmemiş bir ivme yakalanmıştır. 
      Ancak bunun dışında 1930’lu yıllarda ve öncesinde SEVR’e damgasını vuran ve topraklarımızda sözüm ona bir “Kürdistan” kurulması maddesi çerçevesinde, İngiltere desteğinde isyana kalkışan Şeyh Sait ve Seyyit Rıza hareketi yine ATATÜRK zamanında genç Cumhuriyet’in devrimci iradesi sonucu bastırılmış ve kanlar dökülmüştür. 
      Acaba KILIÇDAROĞLU’nun esas tahammül edemediği 1930’lu yılların eylemleri, bunlar olmasın? 
      Tabii ki Atatürkçü, vatansever, milliyetçi CHP tabanı, “Kürdistan” kurmak amacıyla emperyalist İngiltere’nin desteği ile harekete geçen Şeyh Sait ve Seyyit Rıza’nın isyanını, demokratik devrimi tamamlamak ve genç cumhuriyeti bütün vatan toprağına yaymak için bastıran ATATÜRK’ün yolundan giderek, bugün de ülkemizde ve bölgede “Büyük Kürdistan” kurulması için, ABD ve İsrail’in desteklediği, terör dâhil bütün eylemleri mubah gören PKK’nin ve bu örgütün siyasal uzantısı HDP’nin izledikleri bölücü çizgiyi asla kabul etmeyeceklerdi. 
      Belki de yukarıda ifade ettiğimiz hızlı ekonomik kalkınma çizgisi ve bu isyanları bastırma nedeni ile Sayın KILIÇDAROĞLU, bu devrimci yükseliş yıllarını CHP tarihinden silmeye kalkmıştır. 
      Esasen bugün CHP’de esas mücadele ve ayrılık, ABD’nin kara gücü ve terör örgütü PKK’nin soluk alma borusu ve siyasi ayağı olan HDP ile ne kadar yakınlaşılacağı, ittifakın süresi ve seviyesi konularında da olmasın? Hatta daha da ileri gidersek, HDP’nin meşruiyetinin (!) seçimlerde aldığı oylara bağlı olduğu düşünüldüğü ve bunun için de, CHP’lilerin bir kısmının, “Bir oy CHP’ye, bir oy HDP’ye!” kampanyası ya da “Her evden bir oy HDP’ye!” çağrısı olabilir mi?  
      Elbette parti üst yönetimini hasbelkader ele geçirmiş başta yakın geçmişte 2005 yılında “CHP’nin misyonu sona ermiştir, vakıf haline getirilsin” diyen ve bugünlerde de ATATÜRKSÜZ, TÜRKSÜZ ve TÜRK MİLLETİ kavramını dışarı atan, Ana Dil’de Eğitimi hayata geçiren Genel Başkan KILIÇDAROĞLU’nun talimatı çerçevesinde HDP’nin de içinde olduğu bir grup ile bir anayasa hazırlama faaliyeti içine giren Aralık Hareketi olmak üzere, Atatürk karşıtı ve HDP muhibbi klikler arasındaki bu dostane (!) çekişmeler, parti içinde ve özellikle tabanda ciddi bir sorun yaratmış olabilir mi?
      CHP içinde mevcut Atatürk karşıtı klik ve anlayışların, "Ulusalcılardan hazzetmiyorum" diyenlerin, " Atatürk resimlerini duvardan indirenlerin", "Atatürk" demeyi zül addedenlerin, Atatürk'e "kefere" diyenlerin varlığının, "Ermeni soykırımını savunanların", Atatürkçülerin artık "1930'lu yılların partisi olunmadığından" dış kapının dış mandalı olarak görülmesinin, ayrıca devletin temeli olan ALTI OK reddiyesinin bir rolü, etkisi ve tepkisi yok mudur?
      Özellikle HDP ile ittifakı behemehâl kaçınılmaz olarak gören bir anlayışın, partiyi hızla Atatürk ve Türk milletinden uzaklaştırdığından söz edemez miyiz?
      Bütün bunları kavrayabilmek, sorunu çözebilmek için dünyada ve ülkemizde yaşanan süreci sorgulamak, tartışmak için de partide ideolojik birikim, devrimcilik ve demokrasi eksikliği neden olmuş da olamaz mı?
      Açıkça gördüğümüz bütün istifaların parti içinde olmadığı ileri sürülen “demokrasi” dışında yukarıda tartıştığımız HDP ile ilişki ekseninde düğümlenmektedir. Elbette özellikle Adana Mitingi’nde alkışlatılan FETÖ ile irtibatlı kişilerin alkışlatılması, FETÖ’nün bir anlamda aklanması da söz konusudur. 
      Yalan mı? 
      Ancak CHP için en acısı, 11 yıl önce, CİA’nın yan örgütü SİLKROAD Enstitüsü’nün raporuna uygun olarak, CHP’nin tepesinde oyunlar oynayarak, Baykal’ı FETÖ tezgâhı ile ciddi planlar çerçevesinde devirmek ve “yıldızı televizyonlarda sistemli olarak parlatılan” KILIÇDAROĞLU’nun genel başkanlığa getirilmesi, sadece basit bir komplo teorisi midir? 
      Ancak, CHP ve Türkiye’yi korumak, koltuklarını ve makamlarını korumak kadar önemli olmadığından, ülkenin ve partinin geleceği umurlarında olmadığından pek çok CHP üst yönetiminde ya da değişik görevlerde olanlar, bu sabotajı görmezden gelse de 15 EKİM 2008 tarihli SİLKROAD ENSTİTÜSÜ raporu herkesin eline geçmiştir. 
      Maalesef CHP tabanı, bu sürece de bilerek ya da bilmeyerek, EKMELETTIN vak’asında da olduğu gibi sessiz kalmayı tercih etmiştir.
      Bu soruları görmezden mi gelmeye devam mı edeceğiz?
Partiyi ele geçirmiş Atatürk karşıtı kliklerin partinin içinde cirit atmalarına suskun mu kalacağız?
Mehmet Ali Çelebi ve arkadaşlarının, bundan sonra istifa edecek Atatürkçülerin İstifalar sırasında sundukları gerekçeleri görmeyecek miyiz?
      “Ya bu gerekçeler doğru ise?” bile demeyecek miyiz? Hiç kuşku duymayacak mıyız? Hani “Hayatta en hakiki mürşit ilimdi”? Tartışmadan kabul etmek, hurafeye sarılmak anlamı taşımaz mı? 
En açık olanı ise, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına TÜRK MİLLETİ denir” diyen Atatürk’ün ortaya koyduğu TÜRK MİLLETİ kavramını, TÜRK MİLLİ DEVLETİ’nin otoritesini HDP’ye kabul ettirmek mümkün olabilir mi? 
PKK’nin ve soluk borusu, siyasal uzantısı HDP’nin asli amacı Türk Milleti’ni dağıtmak, Türk Milli Devleti’ni bölmek değil mi? 
      Bu ne suskunluk? Bu ne tepkisizlik!
      Bu aymazlık nereye kadardır?  
      Bu suskunluğumuz ve tepkisizliğimiz, CHP’nin ve Türkiye’nin geleceğine ne kazandıracak?
      İnanın, tam aksine çok zarar verecektir. 
     Bu istifalar karşısında vurdumduymaz görünmek, istifa edenleri küçümsemek, gerekçelerini tartışmaya yanaşmamak, üstünü örtmeye çalışmak, giderek istifaların artacağını bilerek umursamazlık göstermek neden? Sütten çıkmış ak kaşık mısınız? 
     Özellikle PKK’nin soluk borusu HDP ve emperyalist ABD, kaçınılmaz bir müttefik olarak görülmeye devam edecekse?
     Bu müttefiklerle Türkiye’nin bağımsızlığına ve ülkenin birliğine zarar vermek dışında asla iktidar da olunamaz!
     Bu durumda benim aklıma gelen tek şey, CHP'yi 2010 yılından bu yana Atatürk'ten adım adım uzaklaştıran, parti üst yönetimini hasbelkader işgal etmiş bu kliklerin ideolojide ve eylemde de HDP'nin kuyruğuna takarak, aynı eylem çizgisinde giderek HDP'lileştireceği tehlikesidir. 
     Bu, Türk Milleti'ne, Türk Milli Devleti'ne, Atatürk'e ve Atatürkçülere yapılacak, Türk tarihide görülmemiş en büyük ihanet olacaktır. 
     Uyanık olmak zamanıdır! 
     Benden söylemesi!



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA