Gazeteci Ali Adalıoğlu 

Eylül sonbaharın ilk ayıdır.

Biraz yazdan biraz kıştan esintilerle geçer.

Türkiye Eylül’de önemi olaylar yaşamıştır.

9 Eylül 1922 İzmir’in Kurtuluşu.

Yani işgalci Yunanlıların denize dökülüşü.

9 Eylül 1923 Atatürk’ün CHP’yi kurması.

6-7 Eylül 1956.

İstanbul’da yaşanan utanç günleri!

12 Eylül 1980 Kenan Evren ve ekibinin askeri darbesi!

Ve sonrasında yaşananlar!

İdamlar ve cezaevlerinde çürüyen binlerce suçsuz insan.

Bu nedenle Eylül’ün ayrı bir yeri vardır yaşamımızda.

Bugün konumuz CHP.

Atatürk’ün kurucusu olduğu CHP.

CHP’nin Bay Başkan’ın dilinden düşürmediği Ce Ha Pe’ ye dönüşmesi.

CHP’nin bayrağında altı ok vardır.

Bunlar;

Cumhuriyetçilik,

Laiklik,

Devletçilik,

Halkçılık,

Milliyetçilik,

Devrimcilik simgesidir.

CHP kuruluşunun 98. Yılını kutladı dün.

Google amcaya sordum CHP’yi.

“Atatürkçülük ve sosyal demokrasi görüşlerini benimseyen ve merkez solda yer alan bir siyasi partidir” yanıtını verdi.

Sanırım Google amca da geçmişte kalmış.

Çünkü, 98. yılını kutlayan CHP’de hizipçilik almış başını gitmiş!

Zaten hiç bitmedi ki!

Ama, her geçen gün daha da keskinleşiyor.

Özellikle de Mersin CHP’ de.

Bazıları hemen homurdanacak biliyorum.

“Aramıza nifak sokma” diye!

Onlara yanıtım, CHP’nin Mersin fotoğrafını çekerek olacak.

CHP, Mersin’de yerel yönetimlerde iktidar.

Her ne kadar Büyükşehir Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı’nda olsa da.

İl Başkanı yılların siyasetçisi.

Aday olmadığı yer kalmadı.

Mutlak aday olmak istediği yeni makamlarda vardır!

Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, iki dönem milletvekilliği sonrası bu koltuğa oturdu.

Keza Tarsus, Mezitli ve Yenişehir belediye başkanları da aynı şekilde CHP kültüründen gelen deneyimli isimler.

Gel gör ki İl Başkanı ve belediye başkanları arasındaki kavgayı Sağır Sultan bile duydu.

Ama, Genel Merkez sanki kış uykusunda!

Şikayetler havada uçuşuyor!

Çıt yok!

Belli ki “Kol kırılır yen içinde kalır” diyorlar.

Nereye kadar?

Yalnız kol kırılsa iyi.

Yakında kafalar da kırılacak!

Bundan en çok zararı kim görecek?

Tabi ki CHP ve partiye görül verenler.

Cumhur İttifakı aile boyu irtifa kaybediyor.

Bunun kime yararı olur?

Millet İttifakı’na.

En çok da CHP’ye.

Yalnız bu kafadaki CHP’ye değil!

Özüne dönecek bir CHP’ye.

Sözün ÖZÜ;

Bay Başkan ve AKP’nin 19 yıllık kötü kötü yönetiminden sonra CHP umut olmak zorundadır!

Bunun tek yolu var.

Öncelikle kendi içinde barışı sağlamak.

Buna milletvekilleri de belediye başkanları da dahil!

Ve de CHP’li yöneticiler tek adam olma sevdasından vaz geçmelidir.

Tek adam yönetiminin Türkiye’ye faturasından şikâyet eden CHP daha akılcı olmalıdır!

Yoksa her zaman olduğu gibi “Atı alan Üsküdar’ı geçer” CHP’ye de arkadan izlemek kalır.

Fotoğraf budur.

Bu görünümle 98 değil, 198. Yılı kutlasa ne yazar?

Geçmişte, çok kullanılan “Ey Türk titre ve kendine dön!” diye bir deyiş vardı.

Titremeye gerek yok.

Ey CHP silkelen ve kendine gel.

Atatürk’ün Partisi olduğunu unutma!

Yoksa Bay Başkan’ın dilinden düşürmediği gibi Ce Ha Pe olarak alayla anılırsın.

Ve de Atatürk başta olmak üzere İsmet İnönü ve Bülent Ecevit’in kemiklerini sızlatırsın!