Tarsus.

10 bin yıllık tarihe sahip Kadim Kent.

Bugünlerde hareketli mi hareketli!

Kabına sığmıyor.

Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan yönetiminde sürekli yeni projelere yelken açıyor.

Bozdoğan yalnız kent merkezinde değil kırsalda da Tarsusluyla bütünleşmiş.

Tarsuslu istediği zaman ulaşabiliyor Bozdoğan’a..

Koltuğa oturduktan sonra, “Ben neymişim be abi!” diyerek değişenlerden değil.

İnatçı bir kişiliği var.

Hırslı.

Kendi adına değil Tarsus/Tarsuslu adına!

Bu çok önemli.

Kişisel hırs ters tepebilir!

Ama kent/kentin geleceği için hırs yapmak iyidir.

Kafaya koymuş bi kere.

Olur mu?

Neden olmasın.

“İL’le de Tarsus”, diyor, başka bir şey demiyor.

Yani Tarsus’un il olması için kolları sıvamış.

Geçmişte de, “Tarsus İL Olsun” diyenlerin sayısını anımsamıyorum.

TBMM’ye önerge veren siyasiler oldu.

Sonrasında önergelerin hepsi de kadük oldu-gitti.

Fakat bu kez olay önergeyle eş değer değil.

Planlı-programlı bir çalışma başlamış.

Başkan Bozdoğan önderliğinde kentli olaya dahil edilmiş.

Tüm STK’lar ve yerel gazetelerin desteği alınmış.

Ve de, “Tarsus neden İL olmalıdır?” sorusu için güzel çalışmalar yapılmış.

Laf salatası değil!

Bilimsel çalışmalar.

Başkan Bozdoğan umutlu, Tarsuslu umutlu.

Dahası, inanmışlar.

30 Ağustos’ta, “İL’le de Tarsus” un tanıtımı yapıldı.

Anlamlı bir günde.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Zafer, zafer benimdir diyebilenindir” dediği 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda.

Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin bozguna uğradığı bir günde.

Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusunun alındığı günde.

Salon organizasyonu görsel olarak muhteşemdi.

Verilen mesajlar da.

Tarsus Kent Konseyi eski Başkanı Ali Cerrahoğlu, “Bugün Tarsus’un il olması için de siyaset ve görüş ayrılığı gözetmeden bilimsel objektif olarakçalışmalar yaparak sonuca varabiliriz.” diyerek, havanda su dövmeyeceklerinin sinyalini verdi.

Başkan Dr. Haluk Bozdoğan da Tarsus’un il olması için birlik beraberliğe vurgu yaparak, “Tarsus’un Mersin’in bir ilçesi olmaması gerektiğini yalnızcabizler, sizler, bu salondaki destekçilerimiz söylemiyor. Yalnızca 400 bin nüfuslu Tarsuslu hemşerilerimiz, esnaflarımız, eğitimcilerimiz söylemiyor.Yalnızca aydınlarımız, sanatçılarımız, yazarlarımız söylemiyor. Yalnızca odalarımız, derneklerimiz, muhtarlarımız söylemiyor. Tarsus’un il olmasınıAsurlular istiyor. Hitit İmparatorluğu istiyor. Roma İmparatorluğu istiyor. Tarsus’un il olmasını zulümden kaçan 7 Uyurlar, kölelikten kurtularakbağımsızlığını kazanan Bilal-i Habeş, Tarsus’u tüm dünyaya tanıtan Saint Paul istiyor. Tarsus’a dağlarımızın eteklerinden bakan yörük annemiz,Tarsus’u her sabah çörek kokularıyla uyandıran Arap teyzemiz, iyi günde kötü günde birbirimize sarıldığımız Kürt kardeşimiz istiyor.” diyerek,noktayı koydu.

Sözün ÖZÜ;

Tarsus yaklaşık 10 bin yıllık tarihe sahip.

400 Bine yaklaşan nüfusu ile 25 İl Merkezinden daha kalabalık.

Gastronomi kenti.

Kendine özel ürünleri var.

Dinlerin buluştuğu bir merkez.

Müslümanlar için önemli, Hristiyanlar için değerli.

Her yerinden tarih fışkırıyor!

Uluslararası Çukurova Bölgesel Havaalanı 2023’ün hemen başında hizmete girecek.

İyi organize edilirse turizmin hası yapılır!

İNANÇ Turizmi!

Yüzbinlerin uğrak yeri olur.

Tabi ki bunun için yatırım gerek.

İlçe kaldığı sürece hep ikinci planda kalır.

Bu nedenle İL olmalıdır!

Ama, herkes el ele vererek mücadele etmelidir.

Öncelikle de Tarsuslu milletvekilleri bu konuda gerçek yüzlerini/niyetlerini ortaya koymalıdır!