Her şey yalan bu gerçek, derler ya aynen öyle.

Seçim Maratonu’nda son düzlüğe girildi.
Son 100 metreyi iyi koşan seçimi kazanır!
Çünkü, yarışmacılar birbirinin ensesinde!
Tabi ki yalnız Bay Kemal ve Bay Başkan.
İnce ve Oğan ne kadar tırtıklar bilemem.
Ortada bir gerçek var ki seçimi kazanamayacakları belli.
Kimi kazandıracakları/kazandıramayacakları önemli!
Aldıkları her oy Bay Başkan’a mı yarayacak, yoksa Bay Kemal’e mi?
Veya seçimi ikinci tura mı bırakacak?
Son yüz metrede adaylar coşacak.
Bay Başkan ve Cumhur İttifakı adayları devletin her türlü olanağını sonuna kadar kullanacak!
Yani seçime gidilirken Bay Kemal ile Bay Başkan eşit koşullarda yarışmayacak.
Ama, bu seçimi nasıl etkileyecek, 14 Mayıs akşamı göreceğiz.
Bay Başkan mitinglerde din, ezan, iman, kitap, terör, terörist, işgalci, darbe sözcüklerini dilinden düşürmüyor.
Ortalığı gerdikçe geriyor!
Şürekası da ondan farklı değil!
Baş nereye ayaklar oraya!
Tabi ki bu seçmenleri de olumsuz etkiliyor.
Çünkü, seçmen hiçbir seçimde olmadığı kadar kutuplaştı/kutuplaştırıldı..
İşte bu tehlikeli!
Hele hele Cumhur İttifakı ve Bay Başkan kaybedeceğini anladıkça gerginlik daha da artacak.
Hatta bazıları provokasyon için ellerini ovuşturarak bekleyecek!
Tabi ki provokasyonun kimseye yararı olmaz.
Ne derler bilirsiniz;
İki testi çarşınca biri kırılırsa, diğeri de çatlar!
Bu seçim Türkiye için çok önemli.
Özellikle de ülkenin son 20 yılına damga vuran Bay Başkan ve AKP için de.
AKP bu seçimi kaybederse çöküş süreci başlayacak.
Belki de ileride siyasi mevta olacak.
Türkiye’de bunun örnekleri oldukça fazla.
Kimse elindeki gücü kaybetmek istemez!
Hele hele güç zehirlenmesi yaşayanlar kaybetmemek için her yola başvurabilir!
İşte bu bağlamda herkes dikkatli olmak zorunda!
Özellikle de liderler ve adaylar.
Ağzından çıkan her sözcüğü iyi seçmeli!
Toplumu provoke edecek söylemlerden kaçınmalıdır!
Ki, seçimlere şenlik havasında gidilsin.
Hafta sonu önce Bay Kemal, sonra da Bay Başkan Mersin’deydi.
Cuma günü Kemal Kılıçdaroğlu, Cumartesi günü de Recep Tayyip Erdoğan Mersinli seçmenlerle buluştu.
Fotoğraf mı?
Ben miting fotoğraflarına çok itibar etmem.
Seçmenin coşkusuna ve konuşmacıların gerçekçiliğine bakarım!
Mersin’in yapısı belli. Millet İttifakı Mersin’de ipi göğüsler.
Bay Kemal de Bay Başkan’a fark atar.
Önemli olan yalnız Mersin değil. Türkiye geneli!

Sözün ÖZÜ;
Bir kez daha uyarmakta yarar görüyorum.
Seçim sathında son düzlüğe girildiği bu günlerde PROVOKASYON’a dikkat!
Ağzından çıkanı kulağın duysun, hesabı herkes sözlerine ve eylemine dikkat edecek!
Sandık kutsaldır!
Sandıktan çıkan sonuca herkes şimdiden hazırlıklı olacak!
Ama kaybeden, ama kazanan.
Bu yıl mevsimler biraz kaydı.
Bahar yeni yeni geliyor.
14 Mayıs belki de baharın/baharların müjdecisi olacak!
Veya Türkiye’nin aydınlık geleceğinin!
Bu ülke hepimizin.
Türkü, Kürdü , Lazı , Çerkezi, Arabı’yla.
Kimse bölücülük yapmasın ve ayrıştırmasın!
Başka TÜRKİYE yok!

Son SÖZ;
Bay Başkan son mitinglerinde; "Ben biliyorum, sizler ne soğana ne patatese liderinizi kurban etmezsiniz" dediğine göre demek ki bir
bildiği var.
Ama, Mersinlilerin de.
Yoksa Kılıçdaroğlu’nun mitinginde Bay Başkan’a,
“Patates, soğan güle güle Erdoğan!” sloganı atarlar mıydı?