Meymenet sözcüğünü neredeyse bilmeyenimiz, yok gibidir. Arapça, bereket, uğur,kuvvet, kutlu anlamına gelen “meymûn” sözcüğünden türetilmiş bir sözcüktür, meymenet. Yakın zamana kadar, Güzel Türkçemize Arapça’dan giren “kadem”sözcüğü -kademli adam gibi- benzetmesi gibikullanılırdı. Meymenet sözcüğü, bugün dahi daha çok dillere pelesenk olacak biçimde “uğursuz adam” biçiminde sıkça kullanılmaktadır.
1 Kasım TBMM seçimlerine çok az bir zaman kala “meymenet” sözcüğünü Selçuklu’da, Osmanlı’da kullanılan biçimini sizlerle tartışmak istiyorum, sevgili okurlar. “Meymenet Sistemi”, Selçuklu ve Osmanlılarda bir insan kaynakları sistemi idi, diğer bir deyişle geçerli bir idari yöntemin ta kendisiydi.
Selçuklu kaynaklarının verdiği bilgilere göre; özellikle Anadolu Selçuklularında bürokrat yahut devlet adamı seçimi bir komisyon kurul tarafından yapılırdı. Bu heyet vezir, asker, kadı, hekim vs. gibi değişik dalların en üstündeki şahıslardan teşkil edilirdi. Bu kurula“Meymenet Heyeti” denilirdi. Devlet memuru yahut yönetici olmak isteyen gençler, bu heyete müracaat ederlerdi. Devlette görev alacak adaylar bu kurulca iyice incelenir, ince eleyip sıkça dokunulur ve bu arada sınava girilmeden kişinin soyu sopu da araştırılırdı. Bunun yanı sıra huyu suyu, gözüpekliği, vatan sevgisi, yetenekleri de ameli bir sınav ile gözden geçirilirdi. Sonra da aday hakkında bir karara varılırdı. "Tamam, sen sınavı geçtin"dedikleri zaman, artık aday o tarihten sonra boş kadrolara müracaat eder ve başkaca bir sınava tabi olmaksızın doğrudan liyakatine uygun bir göreve atanırdı. Sınavı geçemeyenler daha doğrusu Meymenet Heyetinin olumlu görüşünü alamayanlar ebediyen, bir daha devlet hizmetine giremezlerdi.
İşte bunlara da “meymenetsiz” denilirdi. Rivayet edilir ki "meymenetsiz" sözü de buradan gelmektedir.Şimdilerde böyle bir kurula ne kadar çok ihtiyacımız var, öyle değil mi? Bu sistem günümüzde uygulansaydı, kuşkunuz olmasın, Meymenet Kurulu, bizatihi millet, seçimlerde milletin oyu da meymenetlilerin seçiminde bir kıstas olurdu. Türk milleti olarak seçime üç hafta kala meymenetli insanları seçme gibi ağır bir mesuliyetimiz olduğunu unutmayalım, sevgili okurlar. Bana sorarsanız derim ki, meymenetlileri iş başına getirelim. 
Ama inanın yine de insan sormadan edemiyor, şu anda, devletin hemen her kademesinde devleti yönettiklerini zannedenler acaba “Meymenet Kurulu”huzurunda sınava tabi tutulsalar, sizce sonuç ne olurdu?
Yorum yok, diyenleri duyar gibi oluyorum…