Ne Melih Gökçek planıdır bu, ne de Necmettin Erbakan’ındı.
Ne Kadir Topbaş’ın gücü yeter buna ne de adının başında Profesör unvanı olan aymazların ömürleri. (“Hayvanlara hakaret olmasın diye sana “Hayvan” demeyeceğim.” diye yazmış vatandaş facebook’ta)
Ne “Cüppeli” sıfatlının haddidir namazın kaç rekât olduğunu açıklamak ne de Emine Erdoğan’ın pardösülü yer sofrasındaki fotoğraftır “Halkla birlikte” olmak.
Bu ve benzerleri sadece nefret ettirirler, sade dindar vatandaşları Müslümanlıktan.
1) Halkın samimi din duygularını kullanmak,
2) Etnik ve dinsel farklılıkları, ayırımcılık yaparak planlarına alet etmek,
3) Sorgulanmanın önüne geçmek,
4) “Din” kalkanıyla gerici ve bölücü planlarını gizlemek.
Bütün bunlar dün vardı, bugün hızlandırıldı, yarına (2023) hazırlık yapılmakta.
ABD’nin BOP çerçevesinde Ortadoğu ülkelerine hazırladığı reçetedir bu!
Seslendirenler ya da eyleme dönüştürenler ise bir avuç işbirlikçi.
* *
Şehir içi otobüslerde kadın ve erkek araç ayrıcalığı Necmettin Erbakan’ın seslendirdiği bir garabetti. Şimdi Başkentimizde uygulanmaya çalışılıyor!
Anket yapılmışmış,
% 55 “Hayır” demişmiş.
Hem “Toplumun yarısı kadınlardan oluşur.” diyeceksin, hem de kalkıp kadını;
Söz hakkı olmayan,
Eve hapsolması gereken,
Erkeği tahrik eden,
Gülmesini bile yasaklayan,(Bülent Arınç, “Kadın iffetli olmalıdır, toplumun içinde kahkaha atmamalıdır.” demişti değil mi? Gerçi şimdi de gülerken dişleri görünmemeli kadının diyorlar da…)
Tecavüzcüsüyle evlenmesi önerilen,
Eğer çocuğu yoksa “Yarım” ve “Eksik” (R T Erdoğan) olarak gören zihniyetle sorun üstüne sorun yaratacaksın.
* *
Merak ediyorum, bunları söyleyenler, sözüm ona topluma anlatanlar annelerine, eşlerine, kızlarına, teyzelerine, halalarına, anneannelerine, babaannelerine, ablalarına, kız kardeşlerine, kız torunlarına bakarken ne görüyorlar, ne düşünüyorlar?
Kendilerinin aslında yalancı olduklarını mı?
Halkı aldatmak için, dini kullandıklarını mı?
Sözleriyle davranışlarının tutarsızlığını mı?
Hırsları için onları alet ettiklerini mi?
Hangisi ya da hepsi mi?
* *
“Tüm okullar İmam Hatip olacak” denmişti ya, o yolda yürünüyor…
Yürüyenlere muhalefet sesi yükseldi şimdi!
Hem de Liselerden
“Okulumuzda çağdaş eğitim istiyoruz. Programlardan Atatürk’ü silenleri de biz sileceğiz”
“Okulumuzda kızlı-erkekli devam edeceğiz”
“Okulumuzun İmam Hatip olmasına izin vermeyeceğiz”
Ve ortak açıklama: Okuluma Dokunma!
İşte mücadele!
Cinsiyet ayırımcılığı ile zihinleri bulandırmanın önüne çekilecek set!
Vatanın bağımsızlığı ile var olunacağının gereği!
Bu mücadelede kadın-erkek omuz omuza olunacağının da açıklaması!
Vatanın olmadığı yerde ibadetin de olamayacağının açık resmi!
“Pembe” vagon,
“Pembe” otobüs,
“Pembe” metro… Bu masallar artık uyutmuyor…
Gerçeğe dönün ve kendinize gelin
Kuvay-ı Milliye ruhu yayılıyor!
(Gezi’ye dönecektik… Yeni Geziler yaşanıyor…)
Saadet Pesen saadet05@yahoo.com 17/Haziran/2016 İmece