Mersin’in en işlek caddelerinde uzun zamandır denetim yetersizliği vardı.
Şimdi ise, sürekli dolaşan, ceza yazan ve yeri geldiğinde araçları çeken trafik ekipleri var.
Ekipler, bunu uzun zamandır az veya yetersiz yapıyordu;
Bu da söz konusu yerlerdeki gelişi güzel parkları arttırtmıştı.
Şimdi bu denetimlerin artması sürücüleri de kızdırdı.
Yapmazlar kızarız, yaparlar yine kızarız.
Tabi meselenin özü “Aracımızı nereye park edeceğiz?” sorusunda gizli.
Bu çözülemediği için kes cezayı çek arabayı sürecektir.
Trafik Şube Müdürü ile yaptığım bir görüşmede, “Ceza yazma taraftarı değiliz” demişti.
Demek ki geçen sürede onlarda baktı ki, düzelen ve değişen bir şey yok.
Haklılar...
Ama vatandaşta haklı...
Millet araba kullanmayacak mı?
Çarşıya araçsız gelmek tek çözüm ama ne ile geleceksiniz?
Çarşıya arabasız mı gelsin?
Gelsin... Otopark var mı? Yok.
Mevcutlara niye 10 lira para vereyim!
Toplu taşıma çözüm mü? Yok.
Halk otobüsü, dolmuş bir çile mi? Evet.
O halde önce siz kullanın sonra aracı olan vatandaşa da ‘sizde kullanın’ deyin.
***
Trafik ekiplerinin şu sıralar denetimlerini artırması geçici de olsa bir çözüm sunmaktadır.
Sürücülerin kaldırıma, trafik ışıklarının dibine, insanların iş yerlerinin içine kadar girdiğine
defalarca şahit oldum.
Otoparklar çoğalmadıkça, toplu taşıma raylı olmadıkça bu çile devam eder.
Serkan TULTAK
02.11.2016 serkantultak@gmail.com