Referandum olarak tanımladığımız ‘Halk Oylaması’, şaka yollu iki ayı aşkın bir süre tüm yurdu etkileyen bir görüntü çizmişti. Tabii ki, tek tek ele alırsak bütün kentlerimiz bu hengamenin birer parçaları olmuşlardı.
Bu yazımızı Mersin kenti ağırlıklı yazacak olsak da, sanırım tüm şehirlerimizin manzarası farklı olmamıştır. Arzu eden okurlarımız, yazıda adını geçireceğimiz Mersin kenti yerine kendi şehirlerinin adını düşünerek konuyu değerlendirebilirler. Zaten amacımız bu olguyu izlemesini beklediğim bir erken seçim sırasında da neleri yaşayabileceğimizi anlamak üzerine kurgulanmıştır.
Konuyu öncelikle demokrasi bileşenlerinin lideri konumundaki CHP ile başlamak isterim. Sıraya da diğer büyük gruplar olan AKP ve MHP adına da tespitlerim olan çalışmaları tabii ki ekleyeceğim.
CHP İl Başkanlığı, öncelikle birkaç büyük katılımlı salon toplantıları ile yola koyulmuştu. Bu amaçla da Yenişehir Belediyesi tarafından kente kazandırılmış olan ‘Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’ devamlı ev sahipliği yaptı.
İlk toplantı sırasında öncelikle küçük salonla başlanan panel çalışması, yoğun katılımcılar nedeni ile diğerlerinde yerini büyük ana salona bırakmıştı. Büyük salonun da tamamen dolu olduğunu görmemiz kent insanlarının heyecanına işaret etmekte idi.
İlk panelistler Mersin Milletvekili Sayın Fikri Sağlar ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Büro Şefi Erdem Gül olmuştu. CHP İl Başkanı’nın kolaylaştırıcı olduğu panelde yapılan konuşmaların yıldızı Fikri Sağlar olmuştu.
İkinci büyük panel, beklenen izdihamdan ötürü ana salona alınmıştı. Koltukların nerede ise tamamen dolduğu toplantının katılımcıları CHP Milletvekili Veli Ağababa ve Sayın Umut Oran’dı. Özellikle Umut Bey, bolca alkışlandı.
Diğer panelde sıra hukuk insanlarına gelmişti ki, beklenen konuklar Sayın Prof. Süheyl Batum ve Doç. Ümit Kocasakal olmuştu. Bu toplantı da çok doyurucu ve tasarının hukuki yönlerine ışık tutan bilgilendirici bir çalışmaya adını yazdırmıştı.
Panel çalışmaları devam ederken, Mersin kentinin CHP Milletvekilleri de kolları sıvamışlardı. Sayın Fikri Sağlar, Mersin’in nerede ise tüm ilçelerini ve hatta beldelerini gezerek toplumla bütünleşmeye çaba gösteriyordu. Ek olarak tüm yurt bazında davet edildiği birçok kente üşenmeden giderek kişisel çalışmalarına hız kesmeden devam ediyordu.
Bir diğer çalışkan milletvekilimiz Sayın Serdar Kuyucuoğlu olmuştu. Durup dinlenmeden, hemen her gün her ilçeye ve beldelere ziyaretler yaparak halk oylaması için halkımızı bilgilendirdi. Yetmedi, bizzat finanse ettiği iki tane ‘Hayır Evi’ aracılığı ile büro çalışmaları da yaptı.
Kentimizin diğer milletvekilleri olan Sayın Aytuğ Atıcı ve Sayın Hüseyin Çamak, halkımızın özümsediği doktor milletvekilleri olarak ve fazla medyatik olmamaya özen göstererek halkla bütünleşmeye devam ettiler.
Tabii CHP teşkilatı, il ve ilçe bazında da geri durmamış ve çalışmalarına aralıksız devam etmişti. Üyeliğimin kayıtlı olduğu Yenişehir CHP İlçe Başkanlığı ise, tüm çalışmalarına ek olarak adına ‘Hayır Pilavı’ dedikleri etkinlikleri özel bir çaba olarak devreye sokmuşlardı.
AKP ise Sayın Bakan Lütfü Elvan liderliğinde tüm Mersin’i adım adım geziyordu. Sayın Bakan, AKP teşkilatı ile ilçe ve beldeler yanında resmi kurumları da ziyaret ederek ve bir kez de Çukurova Radyosu’nun konuğu olarak çalışmalarına ara vermedi. Sayın Lütfü Elvan’ın programın asıl yürüteni olması hasebi ile kentimizin AKP Milletvekilleri ister istemez gölgede kalmışlardı. Sanırım bu çalışmaları yakından izleyen sevgili Harun Aslan da bilgi daha yoğundur.
AKP Milletvekilimiz Sayın Hacı Özkan, kendi dünyasında çalışmalarını sürdürdü izlediğim kadarı ile. Kişisel hüneri olan ‘Tantuni Yapmak Ustalığını’ sanırım kendisi ile çalışma yapmak için gelen AKP li konuklara bizzat tattırdı. Hatta Erdemli İlçesi ziyaretinde de kendisine tasarının hukuksal alt yapısını soran muhtemelen münafık bir dinleyiciye ibretlik bir yanıt vermişti; “Parti büyüklerimiz bu kararı verdiler ve bize evet dememizi tembihlediler. Ben evet diyorum ve sizlerin de evet demenizi istiyorum!”
İzlenimlerim arasında AKP Kadın Örgütü’nün ev ziyaretleri yaptığını da saptamıştım. Muhtemelen CHP ve belki de MHP partisinin kadınları da benzer çalışmaları yapmışlardır.
MHP’nin ağır topları Prof. Ümit Özdağ ve Prof. Yusuf Hallaçoğlu’nun Mersin İlçeleri ziyaretlerinde maalesef bazı MHP li muhalif gençlerin sevimsiz ve saldırgan adımları oldu. Neyse ki, Mersin Emniyet Teşkilatı konuyu büyümeden önlemişti.
MHP adına kanımca yıldızlaşan Sayın Meral Akşener de muhalif ve militan kimlikli MHP gençlerinin hedefi olmuştu. Ama o yiğit kadın bunlara kulak asmadı bile.
Mersin Valiliği ve Emniyet Teşkilatı, diğer kentler de daha yoğun olan ‘Hayır’ savunucusu insanlarımızın ve gençlerimizin karşılaştığı sıkıntıları dikkate alarak, kentimizde bu dönemin ağır hasarlı olmadan atlatılması adına zarafet gösterdi denebilir. Alkışa değer ölçüde dikkatli davrandılar.
Halk Oylaması çalışmalarının bize yol gösterici olan tarafı, bu olgunun muhtemelen yakınlaşan ikinci devresi adına sadece siyasetçilerin değil, tüm T.C. Vatandaşlarının ortak ve özverili bir örgüt çalışması yapması gerektiğinin dersini vermiş olmasıdır. Özellikle sosyal medya gerçeğinin demokrasi birleşenlerince doğru kullanılarak, Ak-trollara pabuç bırakmamak gerektiğini becerebilmemiz gerekmektedir!..