Mersin de aylardır balık çiftlikleri tartışması yaşanıyor.

Meclis kürsüsünden üç defa yapılmayacağını tekrarlayan Sayın Bakan Özhaseki’ye rağmen birileri söz vermiş gibi görünüyor.
Anlaşılan bir oldubittiye getirilecek.
Bakalım Sayın Bakanımız bu gelişmelere ne diyecek! 

***
Mersin’in duyarlı insanları ayağa kalkmış ve bunu istemediğini her yerde söylerken, geçtiğimiz günlerde bu konu hakkında (Orada olan bazı büyüklerimi tenzih ediyorum) tek satır yazı yazmamış, tek laf etmemiş bazı bööyük basın mensuplarını söz konusu yere götürdüler.
Gittiler, baktılar; birde anlar gibi kafa salladılar.
Önce sabah kahvaltısını, sonrada öğlen (bazıları) rakı ile çiftlik balığını bir güzel yediler! 
Belki de ilk kez o zaman duydular Mersin’e balık çiftlikleri kurulacağını! 
Birde bunlar olayın ciddiyetin uzak bunu bir tekne gezisi zannetmiş gibi günün tadını çıkarma derdindeydi.
Bana böyle bir davet gelmedi; şayet gelseydi de katılmazdım.
Çünkü bana anlatacakları bir şey yok.

***
Mersin’e balık çiftliği kuracak şirketlerin temsilcisi olan Su Ürünleri Yetiştiricileri Merkez Birlik Başkan Vekili İhsan Bozan, “Çevre Bakanlığı’nın balık çiftlikleri ile ilgili 2006’de çıkarttığı mevzuat öncesinde görüşlerinin alınmadığını ve bu yüzden içinde olmadıkları planları savunmak zorunda kaldık” diyor.
Adama sormazlar mı: “O zaman sen neyi savunuyorsun; bu basının burada ne işi var?” diye.
Bu hareketler bana yıllar önce rakı-balık masalarında yapılan toplantıyı hatırlattı.
O zamanda bazı bööyük basın mensupları bu rakı masasında yer almış, anlatılanları balık yiyerek dinlemişti! 
Yine aynı masa! 
Ancak bu kez birbirine haber vererek bu tip toplantıları kaçırmayan ekipte hazır ve nazırdı. 
Gittiler, baktılar; birde anlar gibi kafa salladılar.

***
Keşke, her lokmalı-gezmeli toplantıyı birbirlerine haber vererek organize olan ve tek satır haber dahi yazamayan bazı bööyük basın mensupları yerine, bu işin karşısında yer alan STK’ları, avukatları, mühendisleri ve bu kent için mücadele edenleri davet etseydiniz.
Birde onlara böyle ballandıra ballandıra anlatsaydınız! 

Sonuç mu?
Gittiler, baktılar; birde anlar gibi kafa salladılar.
Ne de olsa tekne gezisine gitmişlerdi!