“Demokrasi” ithal malı da değildir ihraç malı da
“İnsan hakları” hele hiç değil… Bu konuda kendini dünyanın jandarması sanıp özellikle bir dönem “Üçüncü Dünya Ülkeleri” dediğimiz ülkelere “İnsan Hakları Karnesi” vermek hiç değil
En güçlü, en etkin, en sözü geçer ülke deyip gelişmekte olan, ulusal ya da geri kalmış ülkelere “Renkli devrimler” taşımak da değil ölçüt
Mayası;
Öldürmek, ezmek ve
Hamuru;
Sömürmekle yoğrulmuş,
Çıkarları uğruna yoksul kanı dökmüş ve bilim dünyasında “Emperyalist” olarak değerlendirilen ülke ABD, şimdilerde kinini kusmaya hazırlanıyor.
Kendi ülkesinde güvenliği sağlayamayan, (En son Kongre binasının işgal edilmesi) salgın nedeniyle dünyada en fazla can kaybını yaşayan,
Devlet içinde devlet (Gladyo) işleyişiyle dünyaya göz açtırmak istemeyen,
Göz diktiği ülkelerde bulduğu işbirlikçileri ve hainler aracılıklarıyla daha az masrafla ve daha az emekle amaçlarını gerçekleştirmeyi amaç edinen ABD yeni yönetimiyle hemen harekete geçmiştir.
Hedeflerinde Türkiye ve Rusya olduğunu açıkça dillendirmişlerdir. Yetmemiş ki; “Türkiye sözde müttefikimizdir…” diyebilmişlerdir. (Henüz bakanlık koltuğuna oturmadan “Bakan” olacak zatın açıklamalarından)
1) Türkiye Rusya uzun süredir karşılıklılık ve eşitlik temellerinde ilişkidedirler. İki ülke halklarının çıkarlarına hizmet edecek biçimde.
2) Suçlu Rus Navalin tedavi görmekte iken Rusya’ya ani bir dönüş yapmıştır.
3) Geçtiğimiz hafta Irak’ta onlarca insanın öldüğü suikast ABD güdümlü kokmaktadır.
4) Afganistan, Libya, Irak, bir türlü yiyemedikleri Suriye, Yaptırımlarla caydırıcılık yaratmaya çalıştıkları ve suikastlarla birçok değerlerini aldıkları İran… Ancak asıl hedef Türkiye! Bunu dillendirmekten de çekinmiyorlar zaten…
Ne yapmalı?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bağımsız, üniter bir devlettir. Devletinin ve milletinin çıkarları
doğrultusunda kararlar alır ve uygular. Sorunları bir ve beraber olarak çözer.
Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi;
“Avrupa’nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve modernleşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan nasihat almak bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklâl vardır ki ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!
Tam da bugün için ve bizim için yazılmış!
Ne Avrupa ve ne de ABD’den icazet alarak, yardım isteyerek, medet umarak, iş birliği yaparak, yükselebiliriz…
Ancak ve ancak kendi gücümüzle, birlik halinde ve güvenle geleceğimizi kurabiliriz! YAPARIZ!
ATATÜRKÇÜYÜM diyorsak Atatürk’ü dinleyelim!
Eylemde Atatürkçü olalım!
Hain planlara DİKKAT!
Saadet Pesen saadet05@yahoo.com 29/Ocak/2021 İmece