Cumhuriyetimiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün “En büyük eserim” dediği kadar önemlidir değil mi? (Yanlış soru!)

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun 100. Yılını kutlamaya az kaldı.

İki seçenek var;

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını adına, anlamına, önemine uygun biçimde 84-6 milyon olarak kutlamak ya da

Emanet aldığımız, ancak kurucu iradeye verdiğimiz sözü unutarak, emperyalistlerin böl-yönet politikalarına teslimiyetle Cumhuriyetimize veda hutbesi okutmak…

İkinci şıkkın düşünülmesine bile tahammül etmeyeceğinizi-etmediğinizi hissediyorum

Ancak, “Seviyorum-istiyorum-beğeniyorum-alkışlıyorum vb.”  demek geçerli de değildir gerçekçi de

Ülkemizdeki komşu ya da dost (!) ülkelerin büyükelçileri (On ülke) bir kâğıda bir şeyler yazdılar, imzaladılar ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti yöneticilerine gönderdiler.

O kâğıtta ne yazıyordu peki?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasalarına göre yargılanan, şimdiye kadar yapılan sorgulamalarında “Suçlu” görülen, ya da sorgulamaları devam eden tutukluların SERBEST BIRAKILMALARI isteniyordu…

1) Türkiye Cumhuriyeti Devleti bağımsız ve ulusal bir devlet midir?

2)  Yasama-Yürütme-Yargı organları var mıdır?

3)  Büyükelçilerin ülkemizde bulunma nedenleri ikili ilişkileri olumlu biçimde yürütmek-geliştirmek değil midir?

4) Türkiye Cumhuriyeti Devleti “Muz Cumhuriyetleri” ile karıştırılmış olabilir mi?

5)  60 küsur yıldır kapılarında beklettikleri ve geleceği olmayan, “Avrupa Birliği” denilse de üye kaybetmeyi sürdüren sözüm ona bu birliğin ve yine sözüm ona tehditleri; çirkindir- etkisizdir-çooookkkk savundukları “Bağımsızlık” iradesine aykırıdır…

6)  Bizim büyükelçilerimizin Avrupa ülkelerinde bu tarz bir tutum aldıklarını düşünebilir miyiz?

7)  Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan, sahiplenen, Meclislerine kadar çıkaran, silahlarla destekleyen, eğitimler veren AB-D ülkeleri değil midir?

Amaçlanan nedir peki?

Ülkemizde dinsel ya da etnik karmaşa çıkararak, sözüm ona yaptırımlarla iç kargaşaya sürüklemek, yeni Sevr’ler yaratmak, İkinci İsrail’i kurmak…

Burası yol geçen hanı mı?

Biz, armut bahçelerine gezmeye mi gitmekteyiz?

Kurucu irademizin emanetine saygımızı, verdiğimiz sözü unuttuk mu?

Ya çocuklarımız ve torunlarımız? Onlara ne-neyi-nasıl bırakacağız?

Dostlar, arkadaşlar, canlar, öz olarak Türk Milleti, duyuyorum sesinizi ve söylediklerinizi…

“Biz, neler gördük… neler yaşadık…Ne badireler atlattık… Bizi alt etmeyi rüyalarında görenler gerçeklerle yüzleşirler…Çünkü biz emanetimizi sonsuza taşımayı görev edinmiş ve söz vermişiz;

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR!

Nokta!

Saadet Pesen saadet05@yahoo.com 22/Ekim/2021 İmece