Aynı günlerde emekli bir amiralin "Türkiye, NATO üyesi olmasaydı, ABD tarafından parçalanırdı" açıklaması yaptığını okuduk.
Şaka mı bu?
ABD, SEVR’den günümüze Türkiye’nin parçalanması için PKK’ye 50.000 TIR silah vermesinin dışında elinden gelen her şeyi zaten yapmaktadır.
PKK, boşuna mı kuruldu, Türk Milleti bugün de hangi amaçla ve neden kutuplaştırılıyor?
Sayın Özgür ÖZEL ve bu açıklamayı yapan emekli amiral gerçekten Türkiye'de mi ve hatta bu dünyada mı yaşıyor?
Eski Fransa Cumhurbaşkanı ve general de GAULLE'nin “NATO, ABD'nin üye ülkeleri kontrol altına alma mekanizmasıdır.” dediğini ve bu sözleri edenler Fransa’nın NATO’nun askeri kanadından çıktığını duymamışlar mıdır?
Önce ABD’nin NATO üzerindeki mutlak etkinliğini ve de GAULLE’nin saptamasını kavramak zorundayız.
Özgür ÖZEL, gerçekten Türkiye'de mi yaşıyor? NATO, de GAULLE'nin dediği gibi "ABD'nin üye ülkeleri kontrol mekanizması"dır. Önce bunu kavramak zorundayız.
Biz de şöyle tersten soralım Özgür ÖZEL'e:
TÜRKİYE, ATATÜRK'ün "SSCB dostluğundan ayrılmayın!" siyasi vasiyetine uyularak NATO üyesi olmasaydı ne olurdu?
1946 yılında hayal kurmamız için bize dayatılan ve "Küçük Amerika olacağız" diyerek çıkılan bu yolda;
Öncelikle üye yapılmadan önce KORE'ye asker göndermezdik. Çünkü Atatürk'ün "Biz, Asyaî bir devletiz, Asyaî bir milletiz" sözü aklımızdan hiç çıkmayacağından NATO'nun isteğine uyarak KORE savaşına katılmaz ve asla asker yollamazdık.
6-7 Eylül olayları olmazdı. Bir utanç duvarına çarpmazdık!
12 MART darbesi olmaz, sadece "Tam Bağımsız Türkiye!" diye haykıranların değil bütün ülkenin tepesine balyoz gibi inilmezdi.
12 MART ile 12 EYLÜL arasında kardeş kardeşi vuracak hale getirilmez, binlerce gencimiz katledilmezdi.
O günkü CHP Genel Başkanı Sayın ECEVİT'e iki ayrı yerde suikast girişimi olmaz, İstanbul'da suikast girişimi tezgâhlanmazdı.
1 MAYIS 1977 günü İstanbul'da darbeye hazırlık için tezgâhlanan 34 yurttaşımızın şehit edildiği kanlı 1 MAYIS yaşanmazdı.
Bu süreç içinde temelleri atılan Türkiye'yi küresel sermayenin parçası haline getirmenin en esaslı taşı olan 24 OCAK Kararları Sayın DEMİREL'e dayatılmaz, Türk ekonomisini bitirmek için Dolar hâkimiyetinin işaret fişeği atılmazdı.
24 OCAK kararlarını, karşı devrimin anayasasını uygulatmak için 12 Eylül darbesi yapılmazdı. Ekonomimizi bizi bugünlere taşıyan dar boğazlara sokan sıcak para politikasına teslim olunmaz, ülke krize girmezdi.
Devletin içine yerleştirilmiş NATO'cu unsurlar tarafından desteklenen PKK kurulmaz, ülke hala içinde bulunduğumuz etnik ve inanca dayalı bölünme sürecine sokulmaz, ülke maddi zarara uğratılmaz olurdu.
12 Eylül sonrasında içine sokulduğumuz küresel entegrasyon döneminde başta bağımsızlıkçı Muammer AKSOY, Uğur MUMCU ve PKK'nin üstüne üstüne giden NATO karşıtı Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref BİTLİS ve pek çok aydınımız suikaste uğramamış olacaktı.
Bölgemizde ABD ve İSRAİL'in planladığı, ülkelerin haritalarını değiştirerek yeni bir statü yaratmaya hizmet eden BOP, SURİYE ile el ele verilerek kurulduğu gün dağıtılır, içinde yaşadığımız kargaşa ve kaos asla olmazdı.
Ülkemizde milletleşmenin önündeki sorunlardan ve engellerden biri olan tarikatlar, topraklarımızda cirit atamazdı.
Kahramanmaraş, Çorum ve Sivas benzeri kentlerimizde Türk Milleti'ni birbirine düşürmek için planlanan katliamlar yaşanmazdı.
FETÖ, elbette devletin damarlarına sızacak kadar destek görmez ve büyümez, tehdit de oluşturmazdı. Bu nedenle de 15 TEMMUZ darbesi girişimi olamazdı.
Türkiye, NATO'nun üyesi olmasaydı ülkemizin hâlâ yaşadığı bölünme tehdidi sürecinde PKK'ye başta 50.000 TIR dolusu silah, mühimmat, lojistik destek vermez, ABD SURİYE'nin kuzeyinde üsler kuramaz ve güneyimizde PKK terör örgütü konuşlanmazdı.
Türkiye, şimdiki Türkiye olmaz, Atatürk'ün devrimlerini tamamlama sürecini başarmaya doğru gider, dünyanın kalkınan ve gelişen devletleri arasında olur, emperyalizme karşı mazlum milletlerin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde öncü rol oynamaya devam ederdi.
Elbette öncelikle ülkemiz, Atatürk önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı tam bağımsızlığı devam ettirmiş olurdu.
KILIÇDAROĞLU, FETÖ kumpası ile CHP'nin başına oturtulmaz, Parti'nin üst yönetimi Atatürk karşıtı kliklerin eline geçmez, partide "Atatürk, katliamcı" diyen bir milletvekili olmaz, "Ukrayna, NATO üyesi olsaydı, işgal edilmezdi" diyen Özgür ÖZEL adlı NATO ve ABD muhibbi bir kişi de genel başkan yardımcısı olamazdı.
Türkiye ve bölge için o kadar hayırlı olurdu ki!....
Yaşadığımız bunca ülkemize zarar veren olaydan anlıyoruz ki Özgür ÖZEL, ya emperyalizm nedir bilmiyor ya da fena halde yanlış biliyor, yanlış yapıyor ya da büyük olasılıkla bizi aptal yerine koyup kandırmaya çalışıyor!
NATO'ya üye olmayan ülkenin değil, üye olan ülkenin başına her türlü bela geliyor.
Bu nedenlerle "Büyük Uyum Dünyası"na, gülün gülle tartıldığı diyarlara ulaşmak için emperyalist zincirleri kırıp NATO’dan behemehâl çıkacağız!
Atatürk'e, Tam Bağımsızlık yolunda devrimlerini tamamlamak için verdiğimiz bir sözümüz var.